21' Gecenin nazını çekenlerin arasında kayboluş

1.1K 199 22
                                    

rm, tokyo

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

rm, tokyo

-

Kasabadaki zaman kavramı birbirine girmiş hissediyordu basamaklardan inerken. Gece henüz çökmemiş olsa da el ayak çekilmiş, kasaba sokakları boş kalmıştı. Kar tamamen erimiş, yağmur ara ara şiddetli sağanaklar ile kasabaya geliyor ve gidiyordu. Enstitü içindeki çalışma ortamına alışmış sayılırdı. Dikkat çekmemek için henüz Kim Taehyung'un yanına gitmemiş olsa da ona yakın olduğunu bilmek bile iyi geliyordu Jungkook'a. Büyük terasa çıkıyor, kahvesini içerken uzun seralar ve sonunda ucu görünen ahşap eve bakıyordu. Enstitüde her şey sistem üzerinde ilerliyordu. Ondan istedikelri pek bir iş yoktu. Numaralandırılmış seralardaki bitkilerin kayıtlarını, hangi ay içerisinde ekilip toplanması gerektiğinin kayıtlarını tutuyordu. Basit bir işti, onu yormuyordu.

Kim Taehyung ile yaptığı konuşma birkaç gündür zihnini kurcalıyordu. O gün ne olmuştu kendisine, emin değildi. Sevdiği adamın parmaklarının arasından kayıp gideceğinden endişe etmiş, ona karışmak istemişti. Aynı istek hâlâ geziniyordu damarlarında. Rüyalarında kendini büyükbabasının evindeki odasında, yatağında uzanırken buluyordu. Kim Taehyung bacakları arasında oluyor, dudakları en mahrem yerlerinde turluyordu. Jungkook nefes nefese uyanıyor, kendini tatmin ediyor, yeni bir uykuya dalamıyordu. Alacakaranlık kaplı gökyüzüne bakıyor ve onu düşünüyordu. Kim Taehyung'u, feromonlarını, tüm arzusunu özgür bir şekilde hissetmek istiyordu.

Enstitü kartını okutarak içeri girdiğinde herkesin telaş içinde olduğunu görmeyi beklemiyordu. Sakin ve yavaş adımların atıldığı koridorlar bugün koşar adımlara ev sahipliği yapıyordu. Dördüncü katta bulunan ve tüm evrak işlerinden sorumlu olan ekibin bulunduğu ofisine çıkmadan önce birine sormak istiyordu ama kimse ona aldırmıyordu. Asansöre bindi. "Bu kez neden böyle oluyor?" diye sordu biyologlardan biri, kısa boylu ve saçları çene hizasında kesilmiş bir kızdı. Yanında bulunan uzun boylu oğlan ile konuşuyordu. "Alfa bir Omega ile temas içinde olmalı. Omegalar, Alfaların feromonlarının daha yoğun kendini göstermesine neden olur. Bir Alfa kendini duygusal ya da fiziksel olarak bir Omega'ya bağlamış ise kızgınlığında onu yanında ister. Omega'dan uzak kaldığı her an hırçınlaşır, delirir ve çevresindekilere zarar verir." Biyoloğun konuşması Jungkook'un dikkat kesilmesine neden olmuştu.

Kim Taehyung kızgınlığa mı girmişti?

"Kızgınlık sadece cinsel haz duymak değildir. Kurdun tüm duygularını en üst seviyede yaşadığı andır, biliyorsun. Alfalar için durum farklı değil."

Genç biyolog yanındaki arkadaşını bilgilendirmeye devam ederken Jungkook'un aklında olan Kim Taehyung'tu. Onu görmek istiyordu ama enstitü içerisindeki telaş haline bakılırsa kimsenin izin vereceğini sanmıyordu. "Alfa bir Omega ile nasıl iletişim kurmuş olabilir ki? Rehin alındığı zaman karşılaştığı Omega yüzünden mi?" diye sordu kız, kafası karışmış görünüyordu. Jungkook bir şeyi fark etti o an. Kim Taehyung'un ismini bir kez olsu. geçirmemişlerdi. Onlar için Alfa olması yeterliydi, kim olduğu umurlarında değildi. Biyologlar için bir deney malzemesi olmaktan ötesinde bir anlamı yoktu. Jungkook için hayatını verebileceği biri iken arkasında kalan iki kişi için bir önemi yoktu.

yıldızları yakalamak' taekookWhere stories live. Discover now