༄21

4.4K 542 200
                                    


"Sangmin,oğlum biz geldik!"

Jungkook,bir kaç saniye önce geldiği kapıya yumruklarını sıralarken sesini yüksek tutarak seslendi oğluna.

Arabadan koşarak indiği için korku dolu gözleriyle peşinden gelen eşi eli ayağı birbirine dolandığı için geç gelmişti biraz.

Kapının arkasında hareketlilik olduğunu duydu.

Tabi o sırada minik çocuk boyuna saydırıyordu.

Kapıyı üstten kilitlemişti Yoongi,ne olur ne olmaz diye birkaç kez kilitlemişti sonuçta Namjoon ve Jungkook mafyaydı ve rakipleri tetikteydi(!)

Sangmin,biraz önce Jungkook babası gibi uzamayı dileyip sanyalye bularak kapını arkasına koydu ve kilidi açtı ardından inip sandalyeyi çekerek kapının kolunu indirdi.

İkili açılan kapıyla hemen içeri girmişti.Jimin,hızlıca oğlunu kucağına alırken başını boynuna gömdü.

Çok korkmuştu.Aklında yüzlerce senaryo geçmişti.Sangmin,kısa kollarını babasının boynuna sarıp başını boynuna koydu.

Bu surada Jungkook,oğlunun saçından öpüp koşarak içeri koştu.

Jimin,hemen onu takip ederken içerde yerde solgun ve savunmasız yatan bedenle Jimin'in dolu gözleri taşmıştı.

"J-jungkook hastaneye gidelim."

Jimin,korkudan ve koşmaktan titreyen sesiyle hızlıca eşine konuştuğunda gözleri Yoongi'den ayrılmıyordu.İkilinin arasındaki bağ sorgulanmayacak kadar sağlamdı.Öyle ki Yoongi yıllarca ün salmış cafesini umursamadan kardeşini ararken,Jimin arkasında tek laf etmeden bıraktığı abisine karşı aptallığına ağlamıştı her gece.

Jungkook,minyon bedeni kucağına alıp dışarıya yöneldi.

Jimin oğlunu bırakamayacağı için montunu alıp giydirdi ardından hemen eşini takip etti.

"Mark,hemen hastaneye sür."

Jungkook,arka koltuğa son derece hafif bedeni bırakırken sert sesiyle söyledi.

Mark,arabaya binen Jimin ve Sangmin ile arabayı çalıştırdı.

Jimin,Sangmin'i hemen eşine verip eliyle Yoongi'nin saçını geriye tarayıp konuştu.

"Y-yorgundu zaten keşke yanında kal-"

"Güzelim,bilemezdin kendini suçlama."

Jimin,tuttuğu ince bilekğe iki parmağını bastırıp hareketlilikle rahatladı.

Şuan aklında bin türlü şey vardı.

Jungkook,kurduğu cümleden sonra yüzündeki bakışlarla kucağındaki oğluna döndü.

"Korktun mu miniğim?"

Sangmin,ilgi ve endişe karışımı sesle gülümserken bu ilgiye ne kadar muhtaç ve eksik olduğunu üçlü hissetmişti.

Jimin,içten içe kendini yerken oğlu babasını cevaplamıştı.

"Hayır baba,ben çok cesurum..."

Jungkook,alışamadığı hitap şekline karşın titrek bir nefes alırken kendinden emin konuşan oğlunun saçını öptü.

"...senin gibi."

"Senin gibi."

Jimin'in eşine ithafen konuşması ve Sangmin'in cümlesine devam etmesiyle Jungkook sevinçle gülümsedi.

Condition [JİKOOK]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin