༄27

3.2K 452 59
                                    


-1 ay sonra-

Geçen bir ayın ardından sonunda Seul'e gelen Jeon ailesini bugün yeni evlerine yerleşiyorlardı.

Busan sınırından çıkarken bile ağlayan kısa beden eşini ve oğlunu da ağlatmıştı.Ailesine tam alıştığı ve özlem giderdiği söylenemezdi.

Jungkook ona aile gibi olan ikiliden -Bay ve Bayan Park- ayrılırken buna hazır olmadığını fark etmişti.Kısa zamanda zamanda onlara ve sevgilerine alışmış önemsemişti.

Ama onların bir hayatı vardı,her zaman Park ailesinde kalamazlardı.Park ailesi için bir sorun değildi elbette sadece Jeon ailesi kendi evlerinde olmayı istiyordu,yeni bir başlangıç.

Bir ayı dolu dolu geçiren ikili ve arkadaşları iki hafta önce Daegu'da Taehyung ve Yoongi'nin evliliğine şahitlik etmişlerdi.

Dört aylık olan bebekleriyle ikili son bir haftadır Seul'deydi.Bu da ikili için evlerine gitmeleri için bir etkendi.

Dedesinden,nenesinden ve dayısından ayrılmayı istemese de Sangmin ailesiyle olmayı seçmişti.Hem onları tekrar ve tekrar görecekti.

Bu süre zarfında Hoseok ve Jihyun iyice yakınlaşmıştı.Sevgili olacak kadar yakınlaşmamışlardı ama -bir ayda olacak iş değildi- tatlı bir flörtleri vardı.

Bay Park'ın dikkatinden kaçmamıştı elbet.

Namjoon ve Seokjin çifti aralarındaki buzları eritip(!) mutlu ve daimi bir sevgililik geçiriyorlardı,bir haftaya kadar..

İkili baba olacaklarını öğrendiklerinde bu mutluluk katlanmıştı.Seokjin'in durgunluğunu saymazsak.Sevgilisi bunu hamileliğe bağlasa da nedeni farklıydı.

Şuan ise Sangmin,Jungkook babasıyla odasını düzenliyordu.

"Baba dolabım burada olsun."

Jimin,getirdiği içecekleri elinde tutarken sıkıntılı bir nefes verdi.

"Pencerenin yanında kalsın oğlum."

Terlemeye başlamış siyah saçları,giydiği geniş tişörtünden açık dövmeleri ve altındaki gri eşofmanla son derece seksi eşiyle dudaklarını ısırdı.

"Baba güneş doğarken uykulu halimle pencereye baktığında canavar görmek istemiyorum."

Oğlunun söylediği açıklamayla şaşırırken ona kesinlikle masumiyetten bakan eşine çarpık bir gülüş verdi.

"Güzelim ne bekliyorsun orada?"

Eşinin sesiyle gözlerinı kaslı baldırlardan zor çekerken alıp tepsiyi biraz kaldırıp gösterdi.

"İçecek birşeyler getirdim."

Kekelemesine lanetler yağdırırken silkelenmek için gülümseyip ellerine verdi limonataları.

Sangmin babasına garip bir şekilde bakarken omuz silkip limonatasını içerek odasını turladı.Eh nihayetinde akşam garip sesler çıkarmaması için babasını yormalıydı değil mi?

Condition [JİKOOK]Where stories live. Discover now