༄29

3.1K 463 116
                                    


"Kook baba?"

Sangmin'in sesiyle uyumuş eşinin yanağını okşamayı bırakıp yataktan doğrulmuştu.

"Oğlum,uyandın mı gel bakalım."

Elinde tavşanıyla -Kookiletle- duran küçük çocuğu kucağına alıp aralarına yatırdı.

Güneşin batmasına neredeyse bir saat vardı öğleden beri yatakta olan aile gün içi tüm uykularını almışlardı.

"Minnie babam çok yorgun görünüyor."

Dudak büzerek yanındaki bedenin saçlarını okşadı.Jungkook bu görüntüye tebessüm ederek oğlunun yanağını öptü.

"Evet miniğim bu aralar yorgun olacak."

Sangmin,sırtını Jimin'in göğsüne yaslayarak uyuyan bedenin ona sarılmasıyla gülümseyip uzun bedene baktı ciddiyetle.

"Neden ki?"

Ağzını açıp kardeşi olacağını söyleyecekti ama bunun doğru zaman olduğundan şüphe duydu.Zorlukla gülümseyip iri elini oğlunun tombul yanağına koyarak okşadı.

"Sangmin,sana birşey sormak istiyorum."

Yumuşak sesiyle sorduğunda küçük çocuk gülümseyip başını sallamıştı.

"Tamam~"

Hala uykulu gözlerle parlak bir şekilde ona bakmasına iyice gerildi Jungkook.Ya istemezse ya sevmezse kuşkusu vardı içinde.

"Bir kardeşin olsun ister miydin?"

Zor bela ağzından çıkardığı kelimelerle Sangmin'in gülümsemesinin önce donduğunu ardından solduğunu seyretmişti tedirgin olarak.

Tam anlamıyla Jimin'e yapışıp aşağı kaymıştı küçük çocuk.

"Hayır..."

Kısık ve zor çıkan sesle uzun beden dudaklarını ısırdı.Ardından doğrulup Sangmin'i kucağına aldı.

Eşini son kez kontrol ederek gülümseyip odadan çıkmıştı.Merdivenler boyunca başını babasının boynuna gömen Sangmin'in sık nefesleriyle derin bir nefes alıp mutfağa inmişti.

Tezgaha oturttuğu oğlunun alnını öperek gülümsedi.Ardından buzdolabına yönelerek aç olan eşi,oğlu ve kendisi için yemek yapmaya koyuldu.

"Peki neden miniğim?"

Mutfak önlüğünü takarken gömleğinin kol düğmelerini açıp dirseğine kadar kıvırarak dövmelerini ortaya sermişti.

Sangmin,elleriyle oynayıp başını eğince tezgahta ileri geri salladığı ayaklarıyla babasının gözüne tatlı bir görüntü vermişti.

"Çünkü benimle ilgilenmezsin,ben doğduğumda yanımda yoktun ama onun olacaksın bu beni üzüyor."

Oğlundan duyduğu son derece olgun cümlelerle omuzları düşerken elindeki kapya biberleri bırakıp arkasına döndü.

Condition [JİKOOK]Where stories live. Discover now