𝟷𝟸. ɢɪʀʟʙᴏss

1.1K 110 205
                                    

𝘐 𝘥𝘰𝘯'𝘵 𝘸𝘢𝘯𝘯𝘢 𝘨𝘰 𝘵𝘰 𝘴𝘤𝘩𝘰𝘰𝘭 𝘵𝘰𝘮𝘰𝘳𝘳𝘰𝘸
𝘐 𝘤𝘢𝘯'𝘵 𝘴𝘵𝘶𝘥𝘺 𝘵𝘩𝘪𝘯𝘬𝘪𝘯𝘨 𝘢𝘣𝘰𝘶𝘵 𝘺𝘰𝘶
𝘈𝘯𝘥 𝘺𝘰𝘶 𝘬𝘯𝘰𝘸 𝘐 𝘢𝘭𝘸𝘢𝘺𝘴 𝘥𝘰
𝘐 𝘥𝘰𝘯'𝘵 𝘸𝘢𝘯𝘯𝘢 𝘨𝘰 𝘵𝘰 𝘴𝘭𝘦𝘦𝘱 𝘵𝘰𝘯𝘪𝘨𝘩𝘵
𝘞𝘩𝘦𝘯 𝘐 𝘤𝘢𝘯 𝘴𝘵𝘢𝘺 𝘶𝘱 𝘵𝘩𝘪𝘯𝘬𝘪𝘯𝘨 𝘢𝘣𝘰𝘶𝘵 𝘺𝘰𝘶
𝘈𝘯𝘥 𝘺𝘰𝘶 𝘬𝘯𝘰𝘸 𝘐 𝘢𝘭𝘸𝘢𝘺𝘴 𝘥𝘰

.

.

Bu sabah sende abinle Sanoların evine gittin. Okula biraz gec kalman sorun olmazdı. Uzun zamandan sonra onlarla kahvaltı yapmak istiyordun.

Mikey kahvaltı için geldiğinizi duyduğunda hemen uyandı. Normalde sabahlar yatağından ayrılmayı pek sevmez. Senin için bi istisna yapa bilir.

Emmanın haşladığı yumurtaları bir birine çarparak kimin yumurtası daha sağlam diye yarışıyordunuz.

Hep mikey mızıklıçık yapar ya da hile kullanarak kazanırdı.

Sıra senindi. Yumurtanı onunkine çırptın ve onun yumurtasını kırdın. Sen sevinç çığlığı atmadan önce:

"Lorrein, Mikey yemekle oynamayın"

Abin bıkmış bir ifadeyle size seslendi.

Elinizdeki yumurtaları bıraktınız.

"Sıkıcısın Ken-chin"

"Kapa çeneni ve yemeğini bitir, zaten geç kaldık"

Emma bulaşıkları bitirip size döndü

"Beraber mi çıkıyoruz?"

"Malesef önden gitmem gerek Emma, geciktim."

Kalkıp Emmanın yanağına bir öpücük kondurdun, vedalaştığını böyle bildirdin.

Draken rutin uyarısını yaptı.

"Dikkatli sür"

"Tamam, görüşürüz çoçuklar"

Mutfaktan çıkıp kapıya yöneldin.

Ayakkabılarını giyerken onlara el salladın. Mikey ayağa kalkıp kapının yanında çömelen sana yaklaştı. Başının üzerinde dayandı. Aşağıdan ona baktın.

"Ne?"

"Bana güle güle öpücüğü yok mu?"

"Yok"

Ayakkabılarını giymeyi bitirip ayağa kalktın.

Sanki birşeyi unuttun. Birşey eksik.

Tam arkanı dönüp içeri seslenicektin ki kapıya yaslanmış Mikeyi gördün

"Çantanı almayı unutmuşsun"

Çantanı elinde sallayarak alaycı bir sırıtışla sana bakıyodu.

Bişey demeden ona yaklaşıp çantayı alıcaktın ki elini çantayla birlikte arkasına sakladı.

"Çanta?"

"Öpücük?"

Sanırım bir öpücüğün zararı yok ha? Zaten herkes mutfakta.

Ona yaklaşıp yanağına mahsum bir öpücük kondurdun ve aynı anda arkasında sakladığı elinden çantanı aldın.

Hemen arkanı donup ordan uzaklaştın.

"Benimle uğraşmanın bedeli ağır Manjiro Sano"

Duya bileceği bir tonda söyledin yürüyerek.

Tokyo卍Revengers • FEELS •Where stories live. Discover now