𝟸𝟶. ʙᴀᴅ ɴᴇᴡs

880 88 191
                                    

"𝘉𝘢𝘣𝘺, 𝘐 𝘥𝘰𝘯'𝘵 𝘧𝘦𝘦𝘭 𝘴𝘰 𝘨𝘰𝘰𝘥"
𝘚𝘪𝘹 𝘸𝘰𝘳𝘥𝘴 𝘺𝘰𝘶 𝘯𝘦𝘷𝘦𝘳 𝘶𝘯𝘥𝘦𝘳𝘴𝘵𝘢𝘯𝘥.
"𝘐 𝘯𝘦𝘷𝘦𝘳 𝘭𝘦𝘵 𝘺𝘰𝘶 𝘨𝘰"
𝘍𝘪𝘷𝘦 𝘸𝘰𝘳𝘥𝘴 𝘺𝘰𝘶 𝘯𝘦𝘷𝘦𝘳 𝘴𝘢𝘺.

.

.

Draken hastaneden taburcu olalı bi süre olmuştu. Bu akşam toman toplantısı vardı. Yeni 3 cü bölük başkanı atanıcaktı.

Çoçuklar toplantıdan önce hamamda yıkanmaya gitmişlerdi. Onlara sonradan topantıya katılacağını söyledin.

Akşama kadar bol zamanın olduğu için rahatca hazırlandın. Akşam neler yaşanacağını biliyorsun.

Motoruna atladın ve sakince tapınağa doğru sürdün.

Tapınağa ulaşmana 5 dakikalık bi süre kalalı karşına tanıdık bi insan siluleti çıktı.

Boş olan yolun tam ortasında durmuş, senin gelmeni bekliyordu.

Üzerinden geçmemek için motoru tam önünde durdurdun.

Karanlıktan, sokak lambasının ışığına doğru çıktığında kim olduğunu anladın.

Hanma Shuji.

Keşke motorla üzerinden geçseydin.

"İyi akşamlar reis"

Karşında baş eğdi.

Aynı Tokyo Manji üyelerinin sizi görünce yaptığı gibi.

Bununla alay ettiği çok açıktı.

"Suratını görünce akşamım mahvoldu"

Doğruldu ve söylediğin şeye karşılık kahkaha attı.

"Demek zoru oynamayı seviyorsun"

Motoruna yaklaştı.

"Ne tesadüf, bende oyunları severim"

"Sormadım"

Göz temasınızı sürdürerek, soğuk bi tavırla söyledin ona.

Hala neden motoruna yaklaştığını anlamış değilsin.

"İşte bu yüzden, tam benim tipimsin"

Sana daha da yaklaştı ve tam karşında durup, iki elini motorun karşısına koydu.

Tam senin ellerinin yanına. Ama sana dokunmayacak bi şekilde.

"Sana siktirip gitmeni söylemiştim. Yoluma çıkmamanı ve suratını bana göstermemeni"

Hala yüzündeki gülüşü koruyarak tam gözlerine bakıyordu. Altın sarısı sinsi gözleri parlıyordu resmen.

"İşte bu yüzden, daha da sana çekilmeme neden oluyorsun."

Derin ne nefes aldın gözlerini kapayarak.

"Seninle uğraşamam, yetişmem gereken bi toplantı var"

"Çete toplantısı mı? Walhalla ile olucak kavgayı mı konuşucaksınız?"

"Evet, senin kıçına tekmeyi nası basacağımızı tartışacağız. Benden yeterince bilgi aldıysan defol karşımdan"

Önünden çekildi yavaşca.

"Kavgada görüşürüz oyuncak bebek suratlı"

Tam motoru tekrar işe salmak üzereydin ki, sana söylediği şey ellerini durdurdu.

"Ne dedin bana?"

"Haklıyım, oyuncak bebeğe benziyorsun"

Bu bir iltifat mıydı? Çünkü öyleyse tam onun söyleye bileceği garip birşey.

Tokyo卍Revengers • FEELS •Where stories live. Discover now