𝟻𝟶. ᴡᴀʀ ɪs sᴛᴀʀᴛ

475 69 122
                                    

𝘐 𝘥𝘰𝘯'𝘵 𝘯𝘦𝘦𝘥 𝘯𝘰𝘣𝘰𝘥𝘺
𝘐 𝘥𝘰𝘯'𝘵 𝘯𝘦𝘦𝘥 𝘯𝘰𝘣𝘰𝘥𝘺
𝘋𝘰𝘯'𝘵 𝘯𝘦𝘦𝘥 𝘯𝘰𝘣𝘰𝘥𝘺 𝘵𝘰 𝘴𝘢𝘷𝘦 𝘮𝘦
𝘔𝘰𝘶𝘯𝘵 𝘌𝘷𝘦𝘳𝘦𝘴𝘵 𝘢𝘪𝘯'𝘵 𝘨𝘰𝘵 𝘰𝘯 𝘮𝘦

.

[Hotline bling - Billie Eilish cover
dinleyin dinlettirin]

.

Çoktan kavga günü gelmişti bile.

Belirlenen saatde buluşmak için herkes yola koyulmuştu bile.

İnupiye önden gitmesini ve onlara daha sonra katılacağını söylemiştin.

Bu sırada üniformanda bir kaç dikkat çeken değişiklik yaptın ve son görevini yerine getirdin.

Dün yalnız başına mezarlığa gidip tüm eski arkadaşlarını ve abini ziyaret etmiştin.

Sorun şuydu ki, bu evrene hikayeyi bilmene rağmen gelmiştin.

Ama tüm hikayeyi değil.

Hatırladığın son şey Mikey ve Takemichinin dövüşmesiydi.

Ötesi yoktu.

Daha sonra neler olacağını ve neler yaşanacağını sen bile bilmiyordun.

Bunu öğrenmenin bir yolu da yoktu. Ancak yaşanıp görülebilirdi. Bu yüzden şimdiye kadar beklemiştin.

Bu yüzden rahat davranabilme avantajın vardı. Tabii herşey boka sarmazsa.

Bu yüzden mezarlıkta tüm sorunlarını bırakıp eve öyle dönmüştün.

Şimdi umduğun tek şey şu lanet kavgaya katılıp kazanmaktı.

Evden çıkmadan önce son kez abinin odasına geçtin.

Fotoğrafının karşısında tütsü yakıp dua ettin.

"Bu gün bizi izleyeceğini biliyorum. Bu yüzden benimle gurur duymanı sağlayacağım"

Ve motorunu almak için aşağı inmiştin.

Garajda senin motorunun yanında Drakenin motoru vardı.

Uzun zamandır öylece durmuştu.

Kendi motorunu bırakıp onu sürme kararı aldın.

Zira bu gün abinden kalan tüm hatıraları kendinle taşımak istiyordun.

Drakenin motoru hep özeldi. Bizzat kendisi tamir etmişti ve sol tarafında dövmesinin aynısı olan ejderha vardı.

Motoru çalıştırdın ve kulağına hep tanıdık olan sesi doldu.

Bu sesi seviyordun. Arkadaşlarınızdan kim duysa tanırdı.

Mahalleden çıktın ve kavganın olacağı eski tren istasyonuna doğru yol aldın.

Bu gün intikam günüydü. Kantou Manji tarafında olan herkesten alınması gereken intikam vardı.

Koko ve Kakucho hariç, bir tek onlarla özel bir sorunun yoktu ve hiç olmamıştı.

Yol boyunca yüzüne vuran rüzgara odaklandın.

Uniformanın kollarından içeri girip yaralarında dolaşan rüzgar.

Kolların tamamen kapalıydı ve bu gün kimse o yaraları göremezdi. Zaten İnupi dışında kimse görmemişti. Sonsuza kadar böyle kalmasını diledin.

İstasyona yaklaştığında uzaktan işıkları görebiliyordun.

Yüzünde bir sırıtışla motorun sesini son derece yüksek tuttun.

Tokyo卍Revengers • FEELS •Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang