Bölüm • 5

1.7K 193 62
                                    


Merhabaa

Nasılsınız?

Ben birazcık iyiyim clwlfmlw

Neyse yorumlarınızı okumaktan cidden keyif alıyorum bu yüzden lütfen yorum yapın 🫶🏻

Keyifli okumalar 🤍

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

"Gördün mü prens Kim ile şu Jungkook denilen adam yakın bir şekilde konuşuyorlardı. Prens Kimin böyle bir adamla ne işi olduğunu anlayamadım."

Duyduklarım ile şaşırmış ve benden biraz uzaklamış olan yoonginin yanına hızlı adımlarla varmıştım. Ama duyduklarım aklımı kurcalayıp duruyordu.

Böyle bir adamla mı?

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Saraya döner dönmez yoongi ile vedalaşıp hızlı adımlarla odama çıkmıştım. Duyduğum şeylere neden takıldığımı da anlayamamıştım, bana kötü bir şey dememişti.

Peki ya böyle bir adamdan kastı neydi? Evet, Jungkook biraz rahat, biraz da laubali bir adamdı ama 'böyle bir adam' sıfatını alacak ne yapmıştı? Bu durum beni rahatsız etmişti sonuçta Jungkook bana yardım eden biriydi ve bana iyi davranmıştı. Yani günün sonlarına doğru iyi davranmıştı. ama yinede bana yardım eden biri hakkında böyle konuşulmasından rahatsız olmuştum. Yani sanırım.

Ama ya oradaki insanların dediği gibi bir adamsa? Ne yaptığını veya ne yapacağını bilmiyordum ama insanlar neden durduk yere böyle bir şey desinler ki?

Kafamda üç farklı ses vardı. bir taraf Jungkook'un iyi biri olduğunu, o konuşan insanlarında yanlış düşündüğünü söylüyordu. Diğer tarafım ise insanların durduk yere böyle bir şey demeyeceğini, Jungkook'un gerçekten bir şeyler yapmış olacağını söylüyordu. Jungkooku çok tanımıyordum ama ormanın ortasında kendine ev yapmış olan biri, birazda gizemli birinin kötü bir olma olasılığıda yüksekti. Mantığım ise neden bunu düşündüğümü ve beni neden ilgilendirdiğini söylüyordu. Sonuçta bir daha görmeyeceğim ve konuşmayacağım biriydi.

Saçmalayama başladığımı fark ettiğimde düşünceleri kafamdan atmıştım. Bu olayı düşünmemem, umursamamam gerekiyordu ama merak duygumu da bastıramıyordum.

Düşünsemde hiç bir şey elde edemeyeceğimi anladıktan sonra yattığım yatakta tavanı izlemeyi bırakıp yan dönerek, yanımda uyuyan ufaklığa bakmıştım. Günün çoğunda ya uyuyordu yada kucağıma kıvrılıyordu. Mia, bana çok düşkün bir kediydi, yanından ayrıldığım an direkt beni aramaya başlardı. Bu tatlı haraketleri beni tatlılık krizine sokuyordu, ısıra ısıra sevesim gelsede tabiki öyle bir şey yapmıyordum.

Bir keresinde yanında kurduma dönüştüğümde beni tanıyamamış ve benden çok korkmuştu. Benim için çok komik dakikalar olsada Mia için aynı şeyi söyleyemezdim. Ama benim kurduma alışması gerekiyordu yoksa yanında bir daha dönüşemezdim, Mia da sürekli yanımda olduğu için resmen hiç dönüşemicek hale gelirdim ve bunun olması hiç iyi olmazdı.

Yanımda uyuyan ufaklığı izleyerek düşüncelerime boğulmuşken, tıklanan kapı ile yatakta doğrulmuş ve kapıdaki kişiye gelmesini söylemiştim. Kapıyı yavaşça aralayan hizmetçi, bana baş selamı verip odanın ortasına doğru adımlamıştı.

A lost omega ~ 𝑇𝐾Where stories live. Discover now