Bölüm • 9

1K 132 48
                                    


Merhabaaa

Okunmalar düşmüş bu beni birazcık üzdü 🤧

Yorumlarınızı okumayı seviyorum yorum yaparsanız da çook sevinirim

Keyifli okumalar

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Saraydan bir hışımla çıktığım gibi ormana gelmiş ve Jungkook'un evibe yakın bir yerlerde oturmuştum. Jungkook'un böyle bir şey yapmış olması, yakalanıp idam edilmesini düşünmem ile saraydan çıkmam bir olmuştu. Jungkook'un idam edilme düşüncesi bile kalbimi sızlatmış ve sanki binlerce bıçak batıyormuş gibi hissetmeme neden olmuştu. Bu düşünce gerçek olsaydı neler olurdu düşünmek bile istemiyordum.

Eğer ki bu cinayeti Jungkook işlemişse o zaman idam edilmesine üzülür müydüm? Ah üzülmek yaşayacaklarımın yanında en iyi şey olarak kalabilirdi. Neden böyle hissediyordum, neden böyle güçlü bir bağ kurduğumu bende bilmiyordum belki de bu sıkıcı ve yalnız hayatımdaki tek kişiydi bu yüzden duygusal bir bağ kurmuş olabilirdim.

Evinin yakınlarında, bir ağaca yaslanarak düşüncelerimden kurtulmaya çalışıyordum. Cesaretim yoktu, gidip evine konuyu açacak cesaretim yoktu. Ne diyecektim ki? Yoongi seni araştırmış sonrada senin katil olmandan şüpheleniyor mu diyecektim? Konuyu açamazdım da senden şüpheleniyorlar demem işleri daha kötüye sürükleyebilirdi. Tamam Jungkook'a ben güveniyordum yapmadığını düşünüyordum ama sonuçta tanıdığım birisi değildi, yapmışta olabilirdi ve bunu benden duymak, şüpheleri üzerine çektiğini düşünmek onu sinirlendirebilirdi hatta belki de zarar da verebilirdi? Hayır hayır bana zarar vermezdi.

Ama burada da duramazdım ki eğer onunla konuşmazsam içim rahat etmeyecekti. Hem o bana zarar vermezdi. Neden bir şey yapmayacağına dair bu kadar emindim bende bilmiyordum ama vermezdi yinede... hem sonuçta gidip sen katil misin demeyecektim.

Derin bir nefes alarak cesaretimi toplamaya çalışmış ve en sonunda ayağa kalkarak üzerimi silkelemiştim. Tamam sorun yok, neden böyle strese giriyorum ki? normal bir ziyaret gibi gidip konuyu açmaya çalışacağım.

Kendimi biraz daha rahat hissettiğimde ileride görünen Jungkook'un evine doğru adımlamaya başlamıştım. Gerçi gerçek evide burası değildi ya orası ayrı bir konu. Neden iki ayrı evi vardı ve biri ormandaydı anlayamıyordum ama çokta sorgulayıp beynimi bir de bununla doldurmakta istemiyordum.

Jungkook'un evinin önüne gelince duraksamıştım. Buradan geri dönemezdim her türlü içeriye girecektim. Ama ne diyecektim? Seni özledim geldim diyemezdim ki.

Önümdeki merdivenlerden çıkıp kapının önünde durmuş ve derin bir nefes alarak tek elimle kapıyı tıklamıştım. Tanrım kalbim resmen yerinde durmuyordu, anlandıramadığım bir şekilde çok hızlı atıyordu.

Kapının bir anda açılması ile kafamı kaldırıp karşımdaki adama bakmış ve tebessüm etmiştim.

"Taehyung?"

"Merhaba, kusura bakma daha önce söylememiştim geleceğimi"

Çünkü bende bilmiyordum buraya geleceğimi..

"Sorun değil sadece şaşırdım, beklemiyordum. Neyse gelsene"

Jungkook içeriye geçmem için kapıyı biraz daha aralayıp kenara çekilmişti. Gülümseyerek içeriye girmiş ve odanın ortasına gelene kadar yürüyerek tekrar jungkook'a dönmüştüm. Tanrım ne diyecektim? Bir anda telaşla gelmiştim ama ne diyebilirdim ki?

"Bir şey içmek ister misin?"

"Hayır hayır istemiyorum"

"Tamam gel oturalım o zaman"

A lost omega ~ 𝑇𝐾Where stories live. Discover now