Bölüm • 14

534 62 8
                                    


Selamlarr

Diyebilecek bir şeyim olmadığı için direkt bölüme geçin

umarım bölümü beğenirsiniz

Keyifli okumalar

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Ne kadar orada sarıldık hiç bir fikrim yoktu ama o sarılışın etkisinden bir süre çıkamadığımı çok iyi biliyordum. Jungkook'un evinden çıkıp saraya doğru yürüdüğümde de, odama gidip yatağıma uzandığımda da, Mia'ya sarıldığımda da, veya uyumadan öncede aklımdan çıkaramadığımı çok iyi biliyordum. Anlamsız bir sarılmayı bu kadar kafama takmam saçmalıktı, bunu yapmamam gerekiyordu.

Uyumadan önce düşündüğüm şey Jungkook olmamalıydı.

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Uyuduğum yatakta sinirle sızlanıp elimin altındaki çarşafı sinirle sıkmıştım. Sabah sabah sarayın içindeki bu saçma kargaşada neyin nesiydi? Sadece rahat bir uyku istiyordum ama sürekli olarak babamın bağırışları ve askerlerin sesi ile bir türlü uyuyamıyordum. Babamın tepesi bazen atar ve bütün sarayıda ayaklandırırdı. Acaba şu an hangi saçma konuyu büyütmüştü.

Hışımla yataktan doğrulmuş ve üzerimdeki örtüyü bir kenara fırlatmıştım. Anlaşılan bu sabah bana uyku yoktu.

Yataktan doğrulup ilk önce odamdaki banyoya ilerleyip kendime gelmek için yüzümü yıkamıştım. Sabah sabah beni uykumdan uyandıran şeyin sebebini gerçekten merak ediyordum.

Yavaş adımlarla odamdan çıkmış ve merdivenlere yaklaşarak gözlerimi etraftaki askerlerde gezdirmiştim. Neler oluyordu?

Gözlerim yoongiyi görmesi ile duraksamış ve kaşlarımı çatarak neler olduğunu anlamaya çalışmıştım. Yoonginin gözleri, beni görmesiyle yavaşça açılmış ve tedirginlikle etrafına bakınmaya başlamıştı.

Merakım giderek artıyordu ve ne olduğunu da bir türlü anlayamıyordum. Ama şu an aşağıya inip olayıda öğrenemezdim babam aşağıdaydı ve büyük ihtimalle oraya indiğimde, sen karışma diyerek beni geri gönderecekti.

Sarayın kapısında iki asker ve koluna girdikleri bir adamla içeri girdiklerini görmüştüm. Merakla biraz ilerlemiş ve adamın yüzünü görmeye çalışmıştım.

Elleri arkadan zincirle bağlanmış olan adamın kafasını kaldırması ile nefesim kesilmişti.

Bu, bu Jungkooktu.

Korktuğum başıma gelmişti. Jungkooku götürüyorlardı.

Gözlerimin dolduğunu hissettim sonrada istemsizce akan göz yaşlarımı. Ayakta duramayacak hale gelince merdivene oturmuş ve Jungkook'un götürülmesini izlemiştim. Beynim durmuştu, hiç bir şey düşünemiyordum. Şu an neden Jungkook'u götürüyorlardı ki? Yoksa o konu yüzünden mi? Ama ortada daha hiç bir şey yokken neden götürsünler ki? Yada başka bir şey mi vardı?

Beynimin içinde milyon tane soru vardı ve ben çok çaresiz hissediyordum. Ne yapacağımı bilemiyordum, çıkıp engel olabilir miydim? Tabiki hayır, buna gücüm yetmezdi.

A lost omega ~ 𝑇𝐾Where stories live. Discover now