Bölüm • 8

1.1K 125 62
                                    


Merhabaaa

Bu bölümde biraz geç geldi ama cidden yoğun geçiyor günlerim

Neyse artık daha da aktif olucam vee yeni ficle geri döndüm fici daha yayınlamadım ama yayınladığımda size de haber veririm

Neyse keyifli okumalar🤍

Yorum yaparsanız çok mutlu olurum🙇🏼‍♀️

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Jungkookla son kez vedalaşmış ve evden çıkarak saraya doğru adımlamıştım. Bugün çok eğlenmiştim ama içimde yinede bir huzursuzluk vardı. Sanırım jungkookla direkt böyle yakın olmak bana yanlış geliyordu, Yada garip bilemiyorum. Yolda giderken hep bunu düşünmüştüm. Bundan sonra nasıl davranacağımı bilmiyordum, yakın olmalı mıydım ondan da emin değildim. Fakat şundan emindim ki;

Jungkookla bu kadar yakın olmamalıydım.

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Kafamdan asla atamadığım düşünceler ile sonunda sarayın bahçesine girebilmiştim. Yol boyu düşündüm, bugünü düşündüm, Jungkook ile gülüp eğlendiğim zamanı düşündüm, Jungkook'u düşündüm. Ahh cidden ne yapabileceğimi bilmiyordum, onu düşünmek bile beni heyecanlandırıyordu, resmen aklım uyuşuyor ve karnımda anlandıramadığım kasılmalara neden oluyordu. Bu durum beni korkutuyordu çünkü neden böyle olduğumu bende bilmiyordum. belki de uzun zaman sonra başka biri ile böyle vakitler geçirdiğim için olabilirdi. Evet evet kesinlikle böyleydi.

Bahçeden geçip hızla odama adımlamayı hedeflesemde başaramamış ve yoonginin el işareti ile adımlarımı ona doğru çevirmiştim. Yoongi aptal değildi elbette biri ile buluştuğumu anlamıştı ve beni sorguya çekeceğinden emindim. Ona söylemeli miydim hiç bilmiyordum. işi gereği babama söylemek zorunda kalabilirdi, bana kızabilirdi fakat yalan söylediğimi duysa bence daha çok kızardı.

"Evet otur bakalım Taehyung"

"Tabi komutanım"

Gülerek gösterdiği sandalyeye oturmuş ve ona bakmıştım. Benimle birlikte gülmüş ve hemen karşımdaki sandalyeye oturmuştu.

"Söyle bakalım kiminle neredeydin?"

"Ya tek başıma dolaştım"

Yoongi tek kaşını inanmadığını belli ederek kaldırmış ve ellerini dizlerine yaslayarak bana doğru eğilmişti.

"Yalan söylerken gözlerini kaçırıyorsun. Hadi söyle bakalım hem niye saklıyorsun ki?"

"Ah pekala, Jungkook'un yanına gittim."

Yoongi oturduğu yerde dikleşmiş ve kaşlarını çatarak bana bakmıştı.

"Demek Jungkook ile buluştun? Hemde Tek buluşmak için bana da yalan söyledin?"

Üzgün bakışlarımı yoongiye atarak onu biraz daha yumuşatmaya çalışmıştım çünkü kaşlarını çattığında konuşmam daha da zorlaşıyordu.

"Ya bir şey yapmadık ormanda oturduk o kadar. O tek buluşmak isteyince yalan söylemek zorunda kaldım."

Yoongi bir şey söylememiş ve baştan aşağıya vücudumu süzmüştü. Keskin bakışları ile gerilmiş ve hafifçe yerimde kıpırdanmıştım. Lütfen fark etmesin, tanrım lütfen fark etmesin.

A lost omega ~ 𝑇𝐾Where stories live. Discover now