1.BÖLÜM: EV

9.8K 536 477
                                    

Merhaba sevgili okuyucularım 1.bölüm ile karşınızdayım. 🌙

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

🕯Iyi okumalar🕯

🌑🌒🌕

Nüfusu az olan ve adı pek bilinmeyen LİBBY kasabasında dünyaya geldim. Doğduğum bu kasaba lanetli bir yer olması ile bilinir. Kasabada dilden dile kulaktan kulağa aktarılan bir söylentiye hakim. Bu söylenti kötü ruha sahip insanların geceleri şeytanlar tarafından öldürüldüğüdür. Buna her ne kadar inandığımı ben bile bilmiyorum fakat kulağa deli saçmasından başka bir şeymiş gibi gelmiyor. Kasaba halkının yaşadığı coğrafya on iki ayın altısında yağış alan derin ve karanlık ormanlarla çevrili bu yerde vahşi hayvanların bir tür barınağı gibidir. Bana kalırsa insanlar hayvan saldırısına uğruyor ve batıl inançla şeytan ismini veriyorlar. Medeniyetten uzak kırsal bir yaşamın sürülmesine bağlıyorum bunu.

Buranın nüfusu yaklaşık 9000 civarında ve en yakın şehire uzaklık araba ile 5 saatlik mesafede. Kasaba halkı gayet iyi insanlardır yani çoğu için öyle söyleyebilirim en azından öyle olduklarını düşünerek iyimser kalmaya çalışıyorum. Aksi takdirde ruhunuz bu kasaba ile çürüyüp ölenlerin ruhu arasında kaybolup gidecektir.

Böyle yerde doğduğum için tanrıya lanet mi etmeliyim? ya da beni burdan kurtarması için dua mı? Sanırım her ikiside.

"Bunu bana zaman göstercek."

...

Sabah saatlerinin en soğuk zamanında dışarda öten karga sesleri eşliğinde uyandım. Burnuma gelen tarçınlı çay kokusu beni iyice ayıktırmıştı. Havanın nemli olması ve bulutların güneşi battaniye gibi örttüğü bu günde ben yine yataktan çıkmak istemiyordum ama mecburdum yoksa aç olan miğdemi susturamazdım. Yavaş adımlarla yataktan çıktım ve ayağa kalktım.Pencereyi açarak sabah güneşinin bulutaların arasından zayıfca süzülen ışınlarının içeri girmesini sağladım . Yüzüme vuran güneş ışığının cildime iyi geldiğini hissediyordum. Ufak bir esnemeden sonra odamın kapısını tıklayan kardeşim çekingen bir sesle bana sestlendi.

- Abla uyandınmı?

- Uyandım Keith, ne oldu?.

- Annem seni uyandırmamı istemişti aşağı gel kahvaltı edicez.

- Tamam geliyorum.

Kardeşimin gürültülü adım seslerinden uzaklaştığını anlamam kolay olmuştu.

Üzerimdeki pijamaları çıkarttıktan sonra gardrobumu açıp yeşil bir tişört ve siyah bir kot pantolon giydim. Bel çukuruma kadar uzanan saçlarımı ördükten sonra boy aynasındaki son halime baktım. Görünümümü hoş bulduktan sonra büyükannemin bana henüz bebekken hediye ettiği aile yadigarı olan kolyeyi boynuma geçirdim. Üzerimde gayet hoş ve zarif dururken bu kolyeye sahip olduğum için şanslı hissediyordum.

Büyükannemi çok silik bir şekilde hatırlıyorum. Onu en son 10 yıl önce görmüştüm. Uzun bir tatile çıkacağını söyleyip gitmişti. Yılda iyi olduğunu söyleyen 1-2 mektuptan başka bir şey yoktu . Zihnimde ona ait sadece bir kaç anı var ama onun lavanta ve leylak kokusunu asla unutmam.

Bana hediye ettiği bu kolyeyi onada annesi hediye etmiş ama büyükannem bu kolyeyi anneme değil bana vermiş.

Bana hediye ettiği bu kolyeyi onada annesi hediye etmiş ama büyükannem bu kolyeyi anneme değil bana vermiş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SEÇİLMİŞ BÜYÜLÜ KANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin