SEÇİLMİŞ BÜYÜLÜ KAN

17.BÖLÜM:AİLE

🖤Merhaba sevgili okuyucularım 17.Bölüm ile karşınızdayım. 🖤

🦇Oy verip yorum yapmayı unutmayın.🦇

🌹 Yaptığınız her yorum ve oy benim için önemli .🌹

🕯Keyifli okumalar 🕯

Işıltı gözlerimin önünde zarafet içinde salınırken cılız ışıkları öylesine yorgun bir edada etrafa dağılıyordu ki sanki her an yok olacakmış gibi...

Buda ölü bir Mora'ya ait ruh olabilir mi ?

Hayır.

Bu ışıltı diğerlerinden farklı. "Sen başka bir şeysin." Dedim fısıltı şeklinde.

Kapı açıldı ve içeri Büyükannem girdi. Hızla önüme döndüğümde ışıltının kaybolduğunu gördüm.

- Büyükanne hoşgeldin.

- Erken dönmüşsün?

- Gezmeye doyduğumuzda eve varma kararı aldık bugünlük bu kadarı yeterli.

Büyükannem şaşkın şaşkın bakıp elindeki pastane poşetlerini mutfağa götürdü. Işıltıdan ona bahsetmek istiyordum fakat içimdeki bir ses henüz sırası değil diyordu. Mutfağa doğru ilerleyip Büyükanne min neler aldığına baktım. Bir sürü poşet vardı. Göz kararı sayarsam 7- 8 poşet ederdi.

Ellerini beline koyan Büyükannem derin nefes verdi.

" Bu akşam büyük bir aile yemeği var ."

Şaşırdım. Daha öncesinde bana ailemin gece yarısı geleceğini söylemişti.

- Büyük aile yemeği derken ? Büyükanne gece yarısı geleceklerini söylemiştin.

- Sen dışarda Jane ile gezerken beni baban aradı ve tahmin ettiklerinden daha kısa bir sürede buraya varacaklarını söyledi.

Bu haber beni mutlu etmişti. Ailemi özlemiştim evde tek yaşamak baya riskliymiş. Aklımdan geçen düşünceler beni güldürmüştü.

- Sen neye gülüyorsun?

- Ailem benim normal bir ev hayatı yaşadığımı düşünüp geceleri arkadaşlarımla gezip partiden partiye gittiğimi düşünüyorlar. Ahahaha H-halbuki bense kaç kez ölümden dönüp vampirlerle tanışıyorum ve yıllardır görmediğim büyükanneminde gizli bir vampir olduğunu öğrendikten sonra mutfakta aile yemeği planı kuruyoruz. Ahahah .

Gülmekten ara ara konuşamamıştım ama bi anda bu durum sinirlerimi bozmuştu. Büyükannem de gülmüştü fakat gözlerini devirip " Vampir olabilirim ama hala Büyükannenim." Dedi. Bir yandan hindi etini tezgaha koyarken " Hadi bakalım Lucie akşam için koca bir hindi yemeği yapıcaz ahaha."

...

Akşam için hindiyi hazırlayıp fırına sürmüştük. Büyükannem üst kata çıkıp duş alacağını söylemişti. O duştayken bende bahçe verandasına çıktım. Esinti ile hafifçe salınan saksıdaki çiçekler kokularını etrafa nahoş bir şekilde yayıyordu. Bir kaç saat sonra ailem gelicekti. Onlar beni bırakmadan önceki hayat yaşantımı düşünüyordum. Ne kadar sıkıcı olduğundan şikayet ederken ve onların burdan araba ile gidip iki velet kardeşimin arabanın arka camından bana küfür çekmeleri... Son düşüncem yine kıkırdamama sebep olmuştu. Şimdi ise vampirler, Moralar, beni kanım için isteyen asi vampir gurupları...

Her şey üst üste gelmiş gibi yorgun hissetmeme sebep oldu.

Bir yandan ise içimi bir korku kapladı. Benim amacım neydi ki ? Kanımı ne için kullanabilirdim? Kontrolsüz gücüm ve daha ne olduğumu bile tam anlayamamışken böylece oturup başka vampirlerin beni koruması ve yönlendirmelerine izin veremezdim.