34.BÖLÜM: MÜHÜRLENMİŞ

783 61 114
                                    

Duvarda açılan göçüğe baka kaldım. Cedric yerden omuzunu tutarak kalktı. Burnun akan kan dudağının üstünden damlıyordu. Öfkeli bakışları doğruca Felix'e yöneldi. "Söyle, nasıl?" Dedi Cedric. Bir yandan üstündeki tozları temizledi.

Felix "Bu seni ilgilendirmez Prens Cedric. Daha fazla rezilliğe neden olmadan gidin buradan. " Dedi.

Felix'e arkadan bakıyordum. Hemen önümde kale gibi dikilmişti. Yaralarım çoktan iyileşip hızla kendime geldim. Yataktan kalkıp ayağa doğruldum. Cedric'in gözleri bana çevrilirken. Dudaklarından dökülen kelimeler saplantılı bir pisliğinki ile aynı tondaydı.

"Kanın, tadına baktığım an güçlerimin damarlarımda iki katlanarak coştuğunu tüm kalbim ile söyleyebilirim. "

"Bunun bedelini sana ödeteceğim Prens." Dedim.

"İçindeki nefret dolu düşüncelerin hepsini okuyabiliyorum Lucie. " Cedric'in gözleri Felix'e kaydı. "Ama... neden sende bir boşluk var Felix? Ne zaman düşüncelerini okumaya kalksam sisli bir bulut ile karşılaşıyor zihnim." Dedi.

Felix gözlerini tiksinme ile kısarak "Kendimi bunun için eğittim Prens. " Dedi.

Cedric bize doğru bir kaç adım attığında Felix eli ile beni nazikçe arkasına geri itti.

Cedric durduğunda Felix'i baştan aşağı süzdü. "Vampirlerin çok azı element sahibi, ve yine çok az element sahibi vampirde nadirde olsa hediye yetenekler bulunur. Bildiğim kadarı ile bir tek ben zihin okuyabiliyorum? Sen kendini nasıl eğitebiliyorsun?"

"Bu ilk karşılaşmamız değil Prens Cedric, 900 yüz yıl önce yine bir baloda karşılaşmıştık. " Dedi Felix.

Tanrım sayılar çok yüksek. 18 i olgunluk olarak sayarlar ama kendimi emekleyen bebek gibi hissettim.

Cedric ensesini kaşıdı. "Seni hiç hatırlamıyorum. " Dedi.

Felix güldü. "Hatırlamazsın, maskeli bir baloda karşılaştık ve sohbet esnasında zihnimi okudun her şey ondan sonra başladı. Zayıf yönlerim olamazdı." Dedi.

"Sende sadece bir karşılaşma için zihnini mi eğittin? Bu muhteşem bir şey ama ne gereği var diye hiç düşünmedin mi? " Diye ekledi Cedric.

Felix göz ucu ile bana bakarak "Dedim ama seçilmişin bir gün geleceğini bildiğimden kendimi en iyi şekilde yetiştirdim. " Dedi.

Bu benim için olduğu anlamına gelirdi. Bir gün benim yanımda olacağını bildiği için. Yutkundum. "Sandığımın aksine hakkında bilmediğim çok şey varmış Felix." Felix gözlerini bir an olsun Cedric'ten çekmedi. Cedric dudak büktü "Bu geceyi unutalım, ya da siz unutmayın ben unuturum ama Felix, zihin okumadan söyleyebileceğim bir şey varsa oda-" Cedric'in gözleri bana çevrildi ve cümlesini tamamladı. "Bu kıza aşık olduğun. " Diyerek sırıttı ve kapısını kırdığı odadan hızla çıkıp ortadan kayboldu.

Felix'le yalnız kaldık. Belkide öyle sandık ama odanın dışında telaşla bekleyen Sebastian içeri girdi. "Efendim iyisiniz degil mi? Hanımefendi Lucie bir şeyiniz varmı?" Etrafımızda panikle dönen Sebastian'ı ilk defa böyle gördüm. Derin bir nefes verdim. "İyiyim. Sen nasılsın Felix?" Diye sorduğumda kestirip atar gibi "Yok bir şeyim, Sebastian Lucie'ye odasına kadar eşlik edin sonra benimle ilgilenirsiniz. " Dedi. Beklenmedik bu soğuk cevap beni afallattı. Felix'in yüzüne baktığımda herhangi bir sorun yok gibiydi. "Odama falan gitmiyorum Sebastian, kimse bana emir veremez." Dedim ve odanın olmayan kapısına yürüdüm. Sebastian bir şey diyemedi ve Felix'te sessizdi. Koridorda yürürken hırpalanmış güzelim elbisenin haline baktım. Akan makyajım ve dağılmış saçlarımla berbat bir gün yaşadığım aşikardı. Arkamdan duyduğum adım sesleri ile gelenin kim olduğuna bakmak için döndüm. Sebastian hızlı adımlarla bana yetişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: a day ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SEÇİLMİŞ BÜYÜLÜ KANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin