SEÇİLMİŞ BÜYÜLÜ KAN

29.BÖLÜM: ON SEKİZ

Merhaba sevgili okuyucularım! Yeni bölüm ile karşınızdayım.

Bugün 10 Eylül yarın (11 Eylül) okulu olan herkese başarılı bir yıl dilerim.
📚🙌🏻🧚🏼‍♀️

Oy 🦋 vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

NE KADAR ÇOK OKUYUCU O KADAR HIZLI BÖLÜM.🦇

🕯Keyifli okumalar dilerim 🕯

Alex'e saygısızlık etmiştim, ikimizde sinirliydik ama benim profesörüm. Saygılı olmam gerekiyor. Her ne olursa olsun o adam işinde profesyönel bir eğitimci. Bizi bu tür derslere sokuyorsa bir bildiği olmalı. Sırtımda kalan diğer iki sertçe çekerek Alex'in ayağının dibine attım. Arkamı dönüp gözüme kestirdiğim bir ağacın dibine oturmak için yürüdüğüm esnada beni sırtımdan okla vuran beyaz saçlı çocuk ormanın içinden çıktı. Onu görmemle öfkem tekrar körüklendi.

Yorgunluğum ve acı içinde olan bedenimin çektiği sancıyı bir kaç saniyesinede olsa unutup onun üzerine doğru yürümeye başladım. Geldiğimi fark eden o çocuk neler olacağını bilen bir yüzle beni bekliyordu.

Yanında gider gitmez suratına bir yumruk geçirecekken refleksleri sayesinde yumruğumu havada tutarak avucunun içine aldı. Elimi geri çekemeye çalıştığımda uzun parmakları elimi kıskaç gibi tutarak bırakmadı. Gücüm şu an onun gücüne denk değildi zaten.

"Bırak elimi!" Dedim.

"Öfkeni anlıyorum Lucie." Dedi.

"Beni iki kere vurdun seni gerzek."

Elimi bırakarak diğer elime de uzandı ve beklemediğim şekilde şevkat ve kibar bir yaklaşımla ellerimi ellerinin arasına alarak tuttu.

Soğuk kışı anımsatan mavi gözlerini mahçubiyetle gözlerimle dikerek tıpkı yavru köpek gibi üzgün görünüyordu.

"Seni incittiğimi biliyorum ama bunu yapmak zorundaydım. " Dedi.

"Neden?!" Dedim. Sesimde hala öfke hissediliyordu. Ellerimi ellerinin arasından çekerek.

"Ödül yüzünden, eğer kazanırsan sizi asiller ve soyluların bulunduğu özel bir baloya götüreceklerdi." Dedi.

Anlamayan bakışlarla "Bunda sorun göremiyorum? " Dedim.

"Hayır Lucie öyle değil, eğer sen seçilmiş olarak gidersen şu an tahta oturan Kral ve Kraliçe ile tanışacaksın. Onların taht konusunda tek engeli sensin anlayacağın onların sonunu getirebilecek tek risksin. O baloda başına kesinlikle bir şeyler gelecektir. Kazanmanı engellemek adına seni okla vurmakta olsa durdurmaya çalıştım. " Dedi.

Öfkem birden rüzgarda savrulan kül gibi dinip kayboldu. Yerine merakım baş gösterdi.

"Peki ya sen bunları nerden biliyorsun?" Dedim.

"Ben soylu bir aileden geliyorum Lucie, Hill ailesinden Jack Hill'in ilk oğlu Felix Hill'im. Babam bana bu balodan bahsetti ve kraliyette bulunan bazı kuşlarım bana tehlikenin haberini verdi." Dedi.

"Bunu bana neden daha önce söylemedin?" Dedim.

"Soylu olduğumu zaten biliyorsundur diye düşünmüştüm. Buraya geldiğimden beridir herkesin dilinde. Nede olsa okuldaki tek soylu benim." Dedi Felix.

"Tuhaf görüntünden anlamalıydım. " Dedim. Beyaz saçlarına bakarak.

Felix ensesini kaşıyarak hızlı hareketle kolumdan tuttu. "Az daha unutuyordum, oturup dinlensen iyi olur birazdan okula geri döneceğiz. " Dedi.