31.BÖLÜM:YÜKSEK GERİLİM

1.3K 80 32
                                    

Merhaba sevgili okuyucularım!

Yeni bölüm ile karşınızdayım. Oy verip yorum yapmayı unutmayın 💍💫💋

🕯Keyifli okumalar dilerim 🕯

Verilen her oy için şimdiden teşekkürler 💎💝

Seth'in gözleri parlak kızıl renkte bana dik dik bakarken üzerindeki o tuhaf hava, iç güdülerim bana burdan gitmem gerek, uyarısı yapıyordu.

- Hangi kız? Dedim ondan yavaşça uzaklaşarak.

Seth bana baştan aşağı dikkatlice bakıyordu öyleki o kadar detaylı bakması kendimi rafta duran oyuncak bebek gibi hissetmeme neden oldu. Kütüphanede yalnızca ikimiz vardık ve aramızdaki bu gergin havanın sonu gelmeyecek gibiydi.

- Bir kız işte... Diyen Seth kafasını çevirerek karşı rafta dizilmiş olan kitaplara rastgele baktı. O bana zarar vermezdi değilmi? Seth'in bana zarar verme düşüncesini aklımda bulundurmak istemiyordum. Sessizdim. Ne diyeceğimi bilmiyorum.

- Benden korkuyorsun. Dedi Seth kısa bir bakış atıp bana doğru bir kaç yavaş adım atarak. Aramızda beş adımlık mesafe vardı.

- Hayır, korkmuyorum Seth.

Seth bir kaç saniye bana baktıktan sonra ani bir hızla raflardaki kitapları sinirle yere fırlattı. Hiç beklemediğim bir tepki ile karşı karşıyaydım. Seth adeta krize girmişti. Korkunç yüz ifadesi ve kırmızı gözleri ile üzerime yürüyerek beni rafa arasına sıkıştırdı. Öfke dolu gözleri çok ürkütücüydü.

- NEDEN ?! Diye suratıma bağırdı ve yüzümün sol tarafındaki kitap rafına yumruk attı.

Şaşkın ve paniklemiş yüzümle ona baka kaldım. Yanlış haraket edersem bana zarar verebilir. Gözlerim dolmuştu.

Set hızlı ve derin nefes alıyordu.

- Seth... Dedim dudaklarımın arasından titrek bir şekilde.

- Lanet olası bütün vampirler ben korkuyor! Çünkü biliyorum ben çok kötü bir vampirim. Bundan arahatsızda değilim...

Seth son sözünde sakinleşir gibi olsada geri çekilerek kafasını ellerinin arasına aldı. Olduğum yerde heykel gibi kala kalmıştım. Seth ise daha da hırçınlaşıp daha korkunç hale geliyordu.

- Ama o, benden korkmayan tek kişiydi... tıpkı senin gibi.

- Seth sakin ol. Dedim teselli etmeye çalışır gibi ama anında geri tepti.

- Sakın bana acıma! Sakın...

Seth titreyen ellerime bakarak. " Ellerinin haline bak, korkmadığını söylesende korkuyorsun. " Dedi ve devam etti.

"Beni sinirlendiren tek şey korktuğun halde bana inatla onu hatırlatır gibi korkmadığını söyleyip acıman. " Dedi. Öfkesi banaydı, daha doğrusu tetiklediğim şey.

- Seth, sana acımıyorum ve korkmuyorumda bunda yanılıyorsun. Dedim. Ellerim tutuyordu ama bu Seth'ten korktuğum için değildi sadece Seth'i bu halde görmekti. Onun için endişe ediyordum ama bana zarar vermeyeceğine güvendiğim için, Seth'e güvenmeyi seçtiğim için ondan korkmuyordum.

Seth'in öfke dolu bakışlarının ardındaki kederi görebiliyordum. Bütün rafları dağıtmış hatta rafları yer yer kırmıştı. Öfkesini eşyalara zarar vererek çıkarıyordu. Git gide kötü bir hal almaya başladı.

- Seth! Dur! Diye bağırdım. Yere damlayan kan Seth'in raflara vurmaktan yüzülen derisinden akıyordu. Ona doğru yürüdüm. "Seth!" Diyerek kolundan tutmaya çalıştım ama beni geri savurdu. O kuvvetle yere düşmüştüm.

SEÇİLMİŞ BÜYÜLÜ KANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin