11.BÖLÜM:CESETLER

2.5K 253 41
                                    

11.Bölümle karşınızdayım oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
🕯İyi okumalar 🕯

🌑🌒🌕

- Lucie dışarıdaki Büyükannen degil!

Seth panikle bana bağırmıştı, ama ben çoktan kapıyı açmıştım. Kapı aralığında kafamı çevirdim ve ince çizgiden dışarıda kapıyı çalan kişiye baktım. Kapının hemen ardında Büyükannem zannettiğim kişi yerine çürümüş derisi olan gözleri soluk kırmızı ve ceset gibi kokusu ile bir Mora duruyordu. Korkudan çığlık atmıştım, adımlarım sendelemiş geriye doğru bir kaç titrek adım atmıştım. Seth benden daha hızlıydı hemen kapıyı moranın yüzüne çarptı. Kapı tırmalanıyordu. Mora denilen bu şeyler insan ve vampir arasında sıkışıp kalan ölü cesetlerden farkı olmayan yaratıklardı.

Kapıya vurmaya başlayan dışardaki mora bir erkekti. Eğer burda Evan'ın ya da Seth'in öldürmediği bir insansa başka vampirlerde var demek oluyordu.

- Lucie! Hemen odana çık ve heryeri kilitle!

Kafamı onaylar şekilde sallamış ardından koşarak odama çıkmıştım. Geriye baktığımda Seth, tuttuğu kapıyı bırakmıştı. Anlaşılan o mora ile dövüşücekti. Odamın hemen kapı ağzında dururken Seth'e son kez baktım. Kendinden emindi. Korktuğu şey Mora degil bendim çünkü. Kanım akar veya yaralanırsam oda Evan gibi kontrolünü kaybedebilir ve beni öldürebilirdi.

Odamın kapısını kilitledim, açıkta kalan tek şey penceremdi. Bu durum bana Seth ile ilk karşılaştığım geceyi anımsamıştı. Korkuyordum ama eskiye nazaran sanki alışmışım gibi biraz daha azdı.

Odamın içi soğuk gecenin esintisi ile dolmuş, odanın içinde gezen hafif rüzgar penceremin perdelerini hafifçe kaldırmaya yetmişti. Pencerenin oraya hızla gitmiştim tam kapatacakken evin arka bahçesinden bir hırıltı sesi duydum. Gözlerimi korku ile pencereden aşağı çevirdiğimde başka bir kadın Moranın yarıya kadar ayrılmış çenesi ve çarpık dişlerinden akan salyası ile bana ne kadar iştahla baktığını gördüm. Pencereyi kırmak istercesine sertçe kapatıp kilitlemiştim. Hemen ardından yatağımı pecereye itmiş ve başlık kısmı ile kapatacak pozisyona getirmiştim. Benim itmemle hem aşağı kattan hemde evin duvar kısmından sesler gelmişti. Anlaşılan pencerede gördüğüm kadın Mora, evin duvarına tırmanmaya başlamıştı. Aşağı kattan gelen sesi tam anlayamadım ama Seth'in erkek mora ile dövüştüğü aşikardı.

Odada kalamazdım. O şeye pencerenin dayanacağını zannetmiyorum. Odadan çıktım ve Seth'e bağırdım.

- Sêth! Burda bir tane daha Mora var!

Merdivenlerin başına gelmiştim. Aşağı baktığımda kimse yoktu. Evin kapısı ardına kadar açılmıştı, hemen aşağı koştum. Sesler evin ön bahçesinden geliyordu.

- Seth! Nerdesin!?

Seth bana cevap vermedi ama dışarı çıktığımda karşılaştığım manzara kusmamak için kendimi zor tutmama sebep olmuştu.

Erkek Moranın vücudu parçalara ayrılmıştı. İç organları çimenlerin üstüne saçılmış bir vaziyette çenesi ayrılmıştı ve yerde yatıyordu. Seth ise onun üzerindeydi. Parçalanmış cesedin üzerinde bundan eğlenmiş gibi çenesi ayrılmış olan Moraya bakıyordu. Benim dışarı çıktığımı gören Seth kafasını bana çevirdi. Yüzünün nerdeyse tamamı kan içindeydi. Daha fazla dayanamadım ve verandanın sol tarafına koşup çimenlerin üstüne kustum.

SEÇİLMİŞ BÜYÜLÜ KANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin