32.BÖLÜM: O KİM?

1.1K 100 46
                                    

Merhaba sevgili okuyucularım!🧚🏼‍♀️

32.Bölüm ile karşınızdayım. Oy🌟 vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!

Bölüm sonu notunu okursunuz.

🕯Keyifli okumalar dilerim 🕯

Kulaklarımın duyduğu kan akışının sesi ve artan sıcak nefeslerim dişlerimi bir an önce o deriye geçirmek istememe sebep oluyordu. Tırnaklarım yavaşça içgüdüsel olarak sivrilemeye çalışırken Felix'e zarar vermemek için onları hizada tutmaya çabalıyordum. Felix kanını içmeme izin verdikten sonra elini boynumdan gevşetti ama iri elleri hâlâ boynumdaydı. Gözlerindeki tedirginliği fark etmemek elde değil.

"Bırak artık beni." Dedim. Ellerimi kolundan çekerek.

Felix, derin sabırlı bir nefes vererek diğer eli ile yakasından göğüsüne doğru yırttığım gömleğini işaret etti.

"Bundan pek emin olamadım." Dedi güvensiz bakışlarla.

"Bıraksana!" Dedim. Sesim iştahımın azması sonucu öfkeyle çıkmıştı. Elimde değildi, sanki çölde bir bardak su isteyen bir insan gibiydim.

"Tamam, bak seni bırakıcam ama üzerime tekrardan atlamanı istemiyorum. " Diyen Felix'le bir kaç saniye bakıştık. Benden emin olmaya çalışıyordu. O güveni ona verdikten sonra elini tedbirli şekilde yavaşça çekti. "Ne zaman ısırabilirim?" Dedim. Alttan alttan ona bakıyordum. Dudaklarımın arasından derin nefesler vererek.

Felix yırttığım gömleğin yakasında kalan siyah kıravatı söktü. Çıkarttıktan sonra elinde doladı ve bana kısa bir bakış attıktan sonra gömleğinin zaten yırtılmış olan yakasını ısırabileceğim şekilde indirdi. Sol omuzunun üstü açıkta kalmıştı. Beyaz tenin altından görünen mavi damarlar, oldukça dar olan koridorda ona doğru bir adım atmamı sağlerken Felix, işaret parmağını köprücük kemiğimim üzerine koydu.

"Orda dur, öncelikle sana sadece beş dakika veriyorum. " Dedi ve kolundaki saati gösterdi.

"Şu an saat yirmi beş geçiyor, buçuk olduğunda sen dişlerini çekmezsen ben de senin saçlarından çekerim. " Diye ekledi ardından.

Zaman kaybetmeden son sözünden sonra Felix'e sokularak boynuna dişlerimi geçirdim. Dişlerimi hoyratça geçirdiğim için ilk ısırıkta Felix'in dudaklarının arasından ufak bir inilti kaçtı. Dilimle ağzımın içine akan kanı emerken dişlerimi geçirdiğim noktadan daha fazla kan alabilmek için geçirdiğim etin içinde ağzımı oynatıyordum.

Bir elim Felix'in sol omuzundan tutarken diğer elim sağ göğsünün üzerindeydi. Boğazım akan kandan bayram ederken burnuma dolan demir kokusu başımı döndürmüştü. Kısıtlı zamanımdan dolayı hızla içerken dişlerimi çektim.

"Çok kabasın Lucie." Dedi Felix.

"Nedenmiş o?" Dedim.

"Dişlerini böyle sert geçireceğini bilseydim içmen için jiletle boynumda bir kesik açmayı yeğlerdim." Dedi Felix alaycı bir sırıtışla.

"Hah, demek öyle. " Dedim. Isırdığım noktanın biraz altından tekrar ikinci bir çift delik açarak. Ağzımın içine itaatkarca akan kan başımı döndürmeye devam ederken Felix'in kanının ne kadar tatlı olduğunu her emdiğimde biraz daha fark ediyorum. Tatlı şarap gibi ve sarhoş edici.

Dişlerimi son sınırına kadar geçirdim.

"Bu kadar mı açsın." Dedi Felix kulağıma tıslayarak.

SEÇİLMİŞ BÜYÜLÜ KANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin