-3-

3.3K 202 166
                                    

Dosyaları teker teker düzenli bir şekilde koydum müdürün masasına. Evet bugün onlar gelecekti.

"Her şeyin iyi olduğundan emin ol Oğuz." Kendi kendime konuşurken müdürün odaya gelmesi bir oldu.

"Her şey hazır mı?" Dedi. Kafamı sallayarak cevap verdim.

"Evet efendim. Hazır." Dediğimde kafasını salladı.

"Birazdan gelirler umarım. Bana bir kahve al." Kafamı salladım.

"Peki efendim. Baika bir arzunuz?" Dediğimde kafasını olumsuz anlamda salladı.

Kapıyı açıp çıktım ve merdivenlerden inerek mutfak kısmına gittim. Yine kahve makinesini çalıştırırken beklemek zorunda kalmıştım. Telefonumu çıkartıp saate baktım. Çok az kalmıştı sadece 2 dakika kalmıştı.

Kahve makinasından ses gelince telefonumu kapatıp cebime koydum ve seri bir hareketle kahve bardağını aldım. Aldım almasına fakat üstüme sıcak kahvenin dökülmesiyle küçük bir inleme döküldü ağzımdan...

Hayır ya! 2 dakika kala ne yaşanmıştı cidden mi!

Saate tekrardan baktım. Siktir, 1 dakika...

Dökülen karton kahve bardağını çöpe attım. Ve tekrar bir bardak çıkarıp koydum. Daha sonra kahve makinesinin ötmesiyle koşar adım merdivenlerden çıktım ve direkt olarak müdürün odasına girdim.

Müdür kapıyı çalmamam ile birlikte bana bakarken, ben gelmediklerine şükür ediyordum.

"Buyrun efendim, efendim ben ee şey" ne diyeceklerimi telaş içinde unuturken saçlarımı kaşımaya başladım. Sakin ol! Sakin ol!

"Üstünü değiştir ve hemen geri gel. Şimdi gelirler." Demesiyle kafamı salladım ve kahveyi masaya koyup odadan çıktım.

Seri hareketlerle odama giderken direkt odayı kilitledim ve dolabımın yanına ilerledim. Her şeyi çok hızlı yapıyordum. Bir tane kahverengi boğazlı, krem ceket ve siyah bir pantolon çıkardım. Yanisi elime ne gelirse..

(Böylesinden bir şeyler işte)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Böylesinden bir şeyler işte)

Giydiğim gibi odanın kilidini açtım ve merdivenlerden çıkarak, müdürün odasına doğru ilerledim. Kapıya birkaç defa tıklattıktan sonra odaya girdim.

Girmiştim girmesine ama... donmuştum.

Şaşkınlık ile yüzüne bakıyordum. Onun yüzüde benimkinden farksız değildi. Beni gördüğüne şaşırmış olmalıydı.

Kendime gelerek kapıyı kapattım ve kapının sağına doğru çekildim. Gözlerini benden alamıyordu. 3 yıldır onun özlemini çekmiştim. Deli damgası yemiştim ve şimdi ise... onu karşımda görmek olabilecek en garip şeylerden biriydi...

~~~

Toplantı biterken dedesi sandığım adam ve sonrasında isminin Ege olduğunu öğrendiğim ama aslında Görkem olan kişide ayağa kalktı.

Tamam anlamamış olabilirsiniz. Çünkü ben de anlamadım.

Görkem aslında Ege hayır hayır, Ege aslında Görkem.

Görkem ama Ege olan kişinin sahte dedesi olduğunu düşündüğüm kişi şirketi biraz önce aldılar ve üstüne üstlük müdür ve patron olarakta Görkem'i yani Ege'ye imzallatırdılar.

Görkem ayağa kalkarken,

"Bu arada Erdinç Bey, ben bu sekreteri kendi özel sekreterimin olmasını istiyorum mümkün müdür?" Diye sordu. Ah aşkım..

"Ege Bey artık buranın sahibi sizsiniz, kimi sdkreteriniz yapmak isterseniz yapabilirsiniz. Tekrar teşekkürler geldiğiniz için." Dedi Erdinç.

Kapıyı açmamla önce dedesi sonra ise Görkem çıktı. Ama çıkarken bana yandan sırıttı. Ahğ kalbim...

DİNCİ 2 -GAYWhere stories live. Discover now