DİNCİ 2 -GAY

-8-

Efe'nin kapıma yaslandığını gördüğümde yavaşça sandalyemden doğruldum. Sümsük Görkem çok kötü bir şekilde beni çalıştırıyordu.

"Çok mu çalışıyorsun?" Efe'nin sorduğu soruya kafa salladım.

"Çalışmıyorum, piç çok fena çalıştırıyor." Desim. Kafasını salladı ve yanıma geldi.

"Her an gelebilir ona göre davranalım." Desim. Bunada kafasını salladı ve yaptığım dosyalara baktı. Dudağını büzerek bakıyordu. Büyük ihtimalle anlamıyordu.

Daha sonra kafasını dosyalardan kaldırıp yüzüme bakmaya başladı. Gözlerini kısıp inceledi.

"Resmini çizebilir miyim?" Aldığım en garip tekliflerden biriydi galiba. Anlamaz şekilde baktığım için güldü.

"Ben ressamlık okudum ya hani." Bilmiyordum...

"Aah şey ben bilemiyorum.." kafasını sorun olmayacak dermiş gibi salladı.

"Bir şey olmayacak bir eskiz çizip bırakırım zaten." Dedi ve tebessüm etti.

"Öhm" öksürük sesinin gelmesiyle Efe arkasına dönmüştü.

"Ne zamandan beri özel şirkete arkadaş getirmek var Oğuz?" Dedi Görkem.

"Sizden öncede vardı şimdi de var. Bilmiyor olabilirsiniz 2 haftadan az oldu gelişiniz." Dedim. Gözlerini kısarak ilk bana daha sonra Efe'ye baktı. Bakmak az kalırdı yukarıdan aşağıya doğru çocuğu süzdü.

"Odama gel." Dedi ve önden gitti.

"Aşkım ben geliyorum." Dedim Efe'nin yanından geçerken. Sessiz demiştim ama çok değildi ve bunu sırf Görkem duysun diye demiştim. Elini yumruk yaptı. Sadece sırtını gördüğüm için yüzü ne hâle girmişti bilmiyorum ama umarım bana yaşattığını çekiyordur.

Kendi kapısını açıp içeri girdi ardından ise ben. Kapıyı kapattığım gibi boğazıma ellerini sardı. Sinirlenmişe benziyordu. Sırıtmamam gerekiyordu.

"Demek aşkım ha?"

(Lan dejavu yaşıyorum burayı hatırlıyorum.)

"Sorun mu var efendi-" dilimi ısırdım. Sevdiği kelimeyi kullanmıştım.

"Hâlâ bana aşıksın." Dedi sırıtarak ve boğazımdaki elleri gevşedi.

"Nerden vardın bu kânıya?" Dedim ellerini boğazımdan çekerken.

"Çünkü bana efendim diyorsun çocuk." Gülmeye başladım.

"Erdinç Bey'e de aynısını diyordum. Ah doğru ya Efe'ninde en sevdiği kelime bu. 'Efendim'. " kaşları olabildiğince çatıldı.

"Bana bak çocuk seni altımda inletmem 2 dakikamı almaz." Dedi.

"Peki ben altında inleyecek miyim?" Dediğimde güldü. Ellerimi bir anda tutup çevik bir hareketle aletine bastırdı. İğrenç!

"Bırak ellerimi pislik herif!"

"Niye? Bunu istemiyor musun?" İğrenircesine ona baktım ve yüzüne tükürdüm.

"Istediğim tek şey sikini köpeklere vermek." Dedim. Yüzüne gelen tükürüğü sildi. Ellerimi bırakıp dudağımı sıktı ve yüzüne yaklaştırdı. Gözlerime bakmaya başladı. Ondan iğreniyordum.

"Bir şeyler yaptıktan sonra çok pişmanım diyorsun, seni affetmemi bekledikten sonra sikimsonik şeyler yapıyorsun." Dedim. Dediklerime odaklanmıyordu sadece gözlerime odaklanmıştı. Dudağımda büzük olduğu için arada sırada dudağıma bakıyordu.

"Çek o pis elini."dedim ve eline vurdum. Eli düşünce sessiz kaldı ve ben de odayı terk ettim.