DİNCİ 2 -GAY

-20-

Efe; oğuz konusmamız lazım.

Efe; şirkete geldim. Kapının önündeyim haber vereyim dedim.

Oğuz; e gelmeden önce haber verseydin ya?

Oğuz; neyse gel içeri

Telefonu kapatıp masamın üzerine koydum. Bilgisayardaki birkaç işimi hâlledip önüme döndüm. Efe içeri girmişti. Kaşları çatıktı. Sanırım bir şeye sinirlenmişti.

"Ne oldu? Neden sinirlisin?" Dedim Efe otururken.

"Bir şeyler söyleyeyim mi?" Dediğimde sessiz kaldı. Elindeki kahverengi ve beyaz cekete bakıyordu.

"Bana neden söylemedin?" Sesi sinirli çıkarken üzgün de çıkıyordu.

"Neyi?" Dedim ona bakarken. O da bana döndü. İkimizde birbirimize bakıyorduk.

"İsminin Oğuz değil de Ata olduğunu, her şeyin birer yalan olduğunu, Ege denilen herifle aslında yeni değil de eskiden beri tanışık olduğunuzu mesela? Neden Oğuz? Ya da Ata mı diyeyim?" Dediğinde şaşkınca yüzüne bakakaldım.

Bunları kimden ve nereden öğrenmişti?

"Bunları nereden öğrendin?" Dediğimde kaşları daha da çok çatıldı.

"Bunları kimden veya nereden öğrendiğim bir şey ifade etmiyor. Bana demiştin ki, Ege denilen herif seni aldatmış, bizde ona küçük bir oyun oynayacaktık." Dediğinde başımı eğdim. Haklıydı. Yalan söylemiştim ona.

"Bak gerçekten..." dediğimde lafımı böldü.

"Sen Ege'nin ya da Görkem'in öğrencisiymişsin. Aldatma gibi bir durumu olmamış Oğuz." Dedi. Görkem'in ismini de biliyordu..

"Ben sana yalan söylemek istememiştim.." dediğimde sinirle güldü.

"Ama söyledin, gözlerimin içine baka baka söyledin. Her sey yalanmış. Seni tanıdığım hayatın yalanmış Oğuz." Dedi ve ayağa kalktı.

"Biliyor musun diyeceğim ama hayatım senin için önemli değil." Dedi. Ona bakıyordum..

"Sana aşık oldum biliyor musun Oğuz? Ama Ata'ya değil. Oğuz'a." Dedi. Bu itirafıyla başımı tekrardan öne eğdim. Beni seven birinin böyle bir şey öğrenmesi beni bile üzmüştü.

"Bitti. Yalan da olsa, bitti." Dedi ve elindeki ceketi sıkı sıkı tutarak odadan çıktı.