-16-

2.3K 178 134
                                    

"Burası neresi?" Diye soru yönelttim Efe'ye. Omuz silkti ve konuşmaya başladı.

"Rahatlayabileceğimiz bir yer." Dedi ve kapısını açtı. Ben de kendi kapımı açıp arabanın içinden çıktım.

"Bayadır buralara gelmiyordum, sen bir yere gidelim deyince aklıma burası geldi. Karnın açtır diye mangallık şeylerde getirdim." Dedi sırıtarak. Mangal lafını duyunca çoktan sırıtmaya başlamıştım bile.

"Sanırım biz daha fazla buluşmalıyız seninle." Dedim gülerek.

"Sen nasıl istersen." Dedi. Arabanın arkasına geçip, bagajını açtı. Bagajından teker teker malzemeleri indirirken ben de yardıma gittim.

"Istersen sen otur. Bak şurada koltuk var. Ama böcek-möcek vardır bilemem." Dedi. Böcek lafını duyunca yüzümü ekşittim.

"Ne oldu neden öyle bakıyorsun?" Bunları derken gülüyordu.

"Eklem bacaklılara fobim var. Entomofobi." Dedim kısaca. Ve ekledim,

"Arkadaşlarım lisedeyken çok dalga geçtikleri için, üstüme böyle böcek falan atıyorlardı. Daha da tetiklenmişti." Dedim gülerek.

"Neden bir insanın fobisiyle dalga geçilir anlamıyorum." Dedi ciddi bir şekilde.

"Istersen ateşi ben yakayım." Dedim çömeldiğim yerden kalkıp.

"Yakabilir misin?" Dedi bana bakıp. Efe o sırada odun buluyordu. Tabii her yer odun ve çubuk doluydu çünkü şu anda köydeydik.

"Tabii ki yakarım." Dedim. Yalandı. Yakamazdım büyük ihtimalle.

"Iyi tamam ama bekle çubuk koyayım altına." Dedi ve yerden çubuk toplamaya devam etti. Bie kucak dolusu çubuk dolunca yere koydu. Daha sonra yerden sararmış otlardan kopardı ve otlarıda çubukların üstüne koydu.

Kukübenin içine girdi ve bir şeyler aramaya başladı. Ben ise yere çömelip duruyordum.

Kulübenin içinden çıktı. Bir elinde 2-3 tane küçük plastik borular, bir elinde ise tabure vardı.

"Kalkta buna otur. Ayakların uyuşur." Dedi bana doğru gelirken.

Çömeldiğim yerden bir kez daha kalktım. Tabureyi çömeldiğim yerden biraz daha uzağa koydu.

Cebinden çakmağını çıkardı ve ellerini otlara doğru yaklaştırdı. Rüzgar nereden esiyorsa oraya doğru siper etti. Fakat yapsada başaramadı.

"Ellerini şöyle siper edebilir misin?" Dedi. Ellerimi iki tarafa siper ettim. Çakmağı bir kez daha yaktı ve oldu. Sarı ot yanmaya başlarken üzerine bir şey örttü.

Çömeldiği yerden kalktı ve koltuğa gitti oturdu.

Cebinden bir sigara çıkardı ve dudaklarının arasına koydu.

"Sen spora giden birisi değil misin?" Dedim sigaraya bakarak.

"Öyleyim." Dedi sırıtarak. Şimdi fark etmiştim. Dişleri de beyazdı.

"Tüm bunları nereden öğrendin?" Dedim ateşe bakarak.

"Burası bizim tarlamız. Küçükken buralara hep gelirdik. Yapa yapa alışmıştım." Dedi.

DİNCİ 2 -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin