Bölüm-1

2.4K 67 6
                                    

Ben ne kendimi acındıracağım, ne de derdimi anlatacağım. Benim amacım uğruna önce ölüp sonra üniformamı giydiğim, gökte dalgalanan bayrağına kurban olduğum, taşına toprağına ismimi gömdüğüm vatanım, yaşasın, var olsun.

Kanla çizdiğimiz sınırlarımızdaki düşmanların kellelerini koparmak amacım. Bu milletin askeri düşmanın alnındaki kara deliği görmek için yıllardır tetikte, o tetiği çekmek benim amacım.

Düşmanın kahpece sırtından vurduğu şehidimin bir damla kanı için gökyüzünü yakmak benim amacım. Ülkemin üzerine dikilen gözleri oymak benim amacım.

Gel düşman askeri gel, gel de gör ve duy bu ceddi. Bu duyduğun askeri Mustafa Kemal'in.

Gördüğün son bayrak Türk'ün bayrağı, duyduğun son marş İstiklal Marş'ı olacaktır.

Türk'ün gücünü göstermek benim amacım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Yaklaşık sekiz saat önce yani sabah saatlerinde Kadıköy de bombalı bir saldırı gerçekleştirildi. İkinci bir eylem planı istihbaratı doğrultusunda bir diğer bombalı saldırı önlendi. Üç sivil vatandaş şehit edildi ve yedi sivil vatandaşta yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.

Bense elimden bir şey gelmeyerek odamdaki camdan dışarı bakıyorum. İlk saldırıyı önleyememek Mahir Albay'ın, benim, boynunu büktü. Allah'a bin şükür diğer saldırı önlendi. Son anda elime ulaşan istihbarat başka insanların ölmelerine engel oldu. Ama yine de içim kan ağlıyor.

Camdan bakarken gözüm sivil kıyafetler içinde, elleri arkada, ayakları bir o yana bir bu yana çarpıp duran birine takıldı.

"Orhan."kapı açıldı ve Koruma Astsubayım Orhan içeri girip baş selamı verdi.

"Emredin komutanım."başımla dışarda ki adamı gösterdim.

"Kim bu adam ?"yanıma gelip gösterdiğim adama baktı.

"İkinci saldırının önlenmesinde ki istihbaratı alan kişi, bana o vatan evladını getir demiştiniz ya komutanım."yeniden cama baktım.

"Adı ne ?"oda cama baktı.

"Yüzbaşı Gökalp Mete Manasoğlu komutanım."yeniden Orhan'a döndüm.

"Daha önce duymadım."o hâlâ gözünü camdan ayırmadı.

"Bizim taburdan değil zaten, Selim Albayın taburundan, istihbarat subayı. Ama belki onu başka bir isimle duymuşsunuzdur."kim bu aslan parçası ?

"Ne mesela ?"gülümsedi.

"Kurtalp."işte şimdi tanıdım. Uzun zamandır adını çokça duyduğum ama tanışamadığım Kurtalp bu demek ki.

"Sen nereden tanıyorsun ?"aklı eskilere gitti galiba, yüzü mahurlandı.

"Doğudaki ilk yılımda bizim taburun en gözde askeriydi, tabi timi de öyleydi. Hangi timin başına geçse efsane yapar. Ama her ne kadar işinde oldukça başarılı olsa da kendi isminin böyle yerlerde geçmesini istemezdi. Komutanları da ona Kurtalp lakabını taktılar diye biliyorum, aslında lakap gibi değil onunkisi."işler iyice derine indi.

"Nasıl peki ?"biraz durdu.

"Gerçekten ismi gibi kullanıyor, zaten tam ona göre bir lakap. Önsezileri çok kuvvetli, aklı zehir gibi çalışıyor. Bir de kara kutu sanki, şu ânâ kadar kimse çözemedi onu. Askeriye dışında çok az ortalıkta görünür, nerede kalır, ailesi var mı bilen çok azdır herhalde."böyle insanların geçmişleri karanlıktır.

"Tam bir yalnız kurt diyorsun, adı gibi."güldü.

"Aynen öyle komutanım."gözlerimi kısıp bütün vücudumu cama çevirdim.

KURTALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin