KURTALP

Bölüm-28

Telefon kapandıktan sonra Selim Albay'ı aradım. Hemen tabura gelmemizi söyledi. Ben de alel acele içeri girdim.

"Hayırdır kardeşim ?"yüzümden bir şeyler belli oluyordu.

"Kalkın, tabura gidiyoruz. Acil görev emri geldi."bir şey söylemeye vakit bulamadan kendimizi yolda bulduk.

Tabura geldiğimizde Selim Albay bizi toplantı odasında bekliyordu. Bizde girip selam verdik.

"Komutanım."

"Geçin oturun şöyle."yerlerimize oturduk.

"Çocuklar biliyor mu konuyu ?"

"Hayır komutanım, yolda gelirken sadece Kürşad'a anlattım."

"Madem öyle, konuyu masaya yatıralım. Söyle bakalım, Rêzan seni arayıp ne dedi ?"

"Komutanım, Filistin hapishanesinde çok özel koruma altında olan ve aynı zamanda İsrail-Filistin arasındaki savaşı fitilleyecek bir adam, Arlin Hayyim. Onu kendisine getirmemizi söyledi."

"Bu, paralı teröristlerden olan Arlin Hayyim mi ? Hani şu, başta Filistin, Suriye, Afganistan, Somali gibi ülkelerden çocuk ticareti yapan, genç kızların ırzlarına geçen, para için yapmayacağı şey olmayan ş******z mi ?"

"Ta kendisi Turan, ama kim bilir bizim bilmediğimiz kaç pisliğe daha bulaşmıştır."

"Bunun karşılığında bir şey verecektir bize değil mi ? Başka türlü yapmayacağımızı biliyordur herhalde."dedi Almila.

"Soner'i verecekmiş."

"Bizim peşinde olduğumuz, Kürşad komutanımın evine adam gönderen Soner mi, Yazıcı olan ?"

"Aynen o."

"Peki, ne bağlantısı var Sonerle Rêzan'ın ?"

"Sanırım Soner terör örgütüne çalışıyor, yani bu Rêzan'a. Belki ne yaptığının farkında değildir ama bulaşmış işte."

"Bu derece büyük bir risk, Sonerle giderilemeyecek kadar fazla. Evet, Soner bize lazım. Ama biz onu başka yollarla da alabiliriz. Çok riskli, ki ayrıca Filistin istihbaratının bu fikre pek sıcak yaklaşacağını söyleyemem. Bunun diplomatik yollarla halledilmesi bize pahalıya patlar. Emin olun biz onlardan Arlin'i istersek, bizim kaybımız onlardan daha büyük olur. Zaten buna ben onay versem, komutanlığın onay vereceğini sanmıyorum."

"Ne yapacağız peki komutanım ?"

"Madem diplomasi ile olmuyor, bizde kendi yöntemlerimizle alırız. Ama dediğim gibi, Soner bu riske değmez. Ya daha fazla şey verecek bize, ya da biz hiç böyle bir topa girmeyeceğiz."

"Arayayım o zaman."

"Ara bakalım."beni aradığı numarayı yeniden aradım ve sesi dışa verdim.

"Sanırım bir karara vardınız."

"Soner bizim için yeterli değil, o adamı istiyorsan bize daha fazla şey vereceksin."

"Ne gibi ?"

"Daha kayda değer bilgiler."

"O zaman sana sizin ülkenize yapılacak yeni bir saldırının detaylarını bildiğimi söylesem."Selim Albay'a baktım. Eliyle konuşmayı devam ettirmemi söyledi.

"Ne saldırısı ?"

"Dünyayı yerinden oynatacak nükleer bir saldırı."

"Ne zaman, nerede ve kim tarafından ?"

"Daha fazla bilgi istiyorsan teklifimi kabul etmen gerek."

"Bu çok riskli."

"Sen riski seviyorsun diye biliyorum, hem sizin için bu hiç bir şey."