Bölüm-46

78 18 2
                                    

Artık kendime gelmiştim.

Rêzan'ı yakasından tutup kaldırdım, yeniden bizimkilerin yanına götürdüm.

Ağzı gözü kan içindeydi, üstü başı çamur olmuştu.

Ben bizimkilerin yanına geldiğimde onlar çoktan ortalığı temizlemişti.

Benim onlara getirdiğim şeyi görünce gözleri parladı.

"Ooo komutanım, boş gelmemişsin ?"Turan yine bildiğimiz gibiydi. Biraz hırpalanmak ondan hiçbir şey götürmemişti.

"Size ne dedim, Gökalp ne yapar ne eder onların istediklerini yapmaz hatta kelle alır demedim mi ?"Kürşadta havalara girmişti.

"Kardeşim bakıyorum da bacağının ağrısını unuttun ?"bende ona karşılık verdim.

"Oğlum beni boşver de sen büyük şov yapmışsın haa. Valla hakkını vermek lazım, kendini vurdurtmak nedir lan oğlum ?"

"Valla onun hesabını ben de soracağım Kürşad. Elim milim titrese şu an karşımda böyle ayakta olmayabilirdin."Almila da girdi aralarına.

"Ha bide sana yaptırdı ? Valla büyük cesaret kardeşim, yalnız fırça geliyor gardını al."gülüşüyorlardı.

"Ömer, Tolga; alın şunun ellerini bağlayın, gözüm görmesin."Rêzan'ı onlara doğru ittim.

"Emredersiniz komutanım."bağlamya götürdüler.

"Ah !"az önceki hareketimden sonra tekrar göğsümdeki acıyı farkettim.

Elimi göğsüme götürüp yokladım.

"Sen iyi misin ?"Almila yaklaştı.

"İyiyim, hafif ağrım var sadece önemli bir şey değil."

"Erdem, hem Kürşad'ın yarasına hem de Gökalp komutanının göğsüne bir bak bakalım."

"Emredersiniz komutanım."ilk yardım çantasına yeltendi.

"Kürşad'ın yarasına bakta, benimki önemli değil. Sadece şu yeleği çıkartsak yeter."

"Olmaz öyle şey. Sen benim dediğimi yap Erdem."o da ne yapacağını şaşırdı.

"Erdem sen önce benim yarama bak aslanım, onlar bi' konuşsunlar, belli didişme saatleri gelmiş, hadi aslanım."

"Emredersiniz komutanım."Kürşad her zaman ki gibi durumu çözüp bizim başbaşa kalmamızı sağladı.

Onlar uzaklaştılar.

"Sen niye böyle inat ediyorsun ?"

"Bu inat değil Almila, sadece iyi olduğumu anlamanı istiyorum."

"Gözümle görmeden anlamam."

"Ne yapayım, iyi olduğumu kanıtlamak için orta yerde bizim oralardan bi' kolbastı mı oynayayım, hıh ?"

"O kadar da değil. Ama göğsüne baktırabilirsin mesela."

"Sen bakacaksan eğer, kabul."sırıttım.

"Gökaalp !"

"Tamam tamam, şu yeleği çıkartmama yardım etsen de olur. Türkiye de baktırırım."

"Ya ne Türkiyesi, oraya kadar bekleyecek misin ? Bizim sıhhıyecimiz ne güne duruyor, baksın işte Erdem."

Tim görmesin diye gizliden Almila'nın elini tuttum.

Tabi arada benim konu da kaynadı.

Almila da biraz yatıştı ben elini tutunca.

"Almila, benim şu an düşündüğüm tek şey, ne göğsümde ki acı ne de artık o yıllarca ruhuma musallat olmuş kasvet. Aklımdaki tek şey; bizim bir geleceğimiz olabilir. Ben artık o Rêzan pisliğinden de, o içimde taşıdığım yas'ımdan da kurtuldum. Seninle yeni, tertemiz ve korkusuz bir hayata başlamak istiyorum."öyle bakıyordu ki gözlerimin içine.

KURTALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin