Bölüm-4

693 51 1
                                    

Akşam olmuştu. Taburun çevresindeki bir binanın en üst katına çıkıp şu Allah'ın belası İstanbul'a bakıyordum.

Söylesene İstanbul, kaç insanı içinde sürükledin, kaç insanı hayatının dönüm noktasından geçirdin, kaç insanın kâbusu oldun. Söylesene kaç insanı anne babasız bıraktın ?

Ülkemin toprakları bir başka. Ama İstanbul benim canımı çok yaktı. Bütün acılarıma şahit oldu bu şehir.

Kollarımı demir parmaklıkların üzerine yerleştirip ellerimi kavuşturmuştum, nazlı nazlı ama kederle İstanbul'u seyrederken.

Arkamdan gelen ayak seslerini farkettim. Ama dönmedim.

"Ne o, yoksa bizi şikayet mi ediyorsun İstanbul'a."işte bu can dostumun sesi. Arkamı dönüp şakacı bir hâlde gülümsedim.

"En çokta seni."hepsi de oradaydı. Yeni yoldaşlarım.

"Eee, bir sonuç alabildin mi bari ?"

"Yok, henüz tepki vermedi."yanıma dizildiler.

"Biz yeni görevimiz için hazırız kardeşim. Ailelerle vedalaşıldı."başlıyoruz desene.

"Hepinizle gurur duyuyorum. Sizden isteyebileceğim en son şeydi bu, ve siz bir saniye düşünmeden kabul ettiniz. Bundan sonra canımız önce Allah'a, sonra birbirimize emanet."

"Ağam, bize bu şehirde son defa bir türkü patlat da içimiz açılsın."Urfalı bir ağanın oğlu Ensar, sesi de güzel. Dağda az ciğerimizi dağlamadı bu ağa oğlu.

"Tek isteğiniz türkü olsun Kürşad komutanım.

Çırpınırdın Karadeniz
Bakıp Türk'ün bayrağına
Ah ölmeden bir görseydim
Düşebilsem toprağına

Sırmalar sarsam koluna
İnciler düzsem yoluna
Fırtınalar dursun yana
Yol ver Türk'ün bayrağına

Kafkaslardan aşacağız
Türklüğe şan katacağız
Türk'ün şanlı bayrağını
Turan ele asacağız
Azerbaycan bayrağını
Karabağ'da asacağız."

"Ağzına sağlık Ağam. Ne güzel söyledin öyle."harbiden güzeldi.

"Sağolun komutanım."hep birlikte belki de son defa bu şehre baktık.

"Kamber, geldiğinden beri ağzını bıçak açmadı. Alışık değiliz bak senin bu hâline."ona baktım.

"Aaah ah, şuradan gideceğiz ya komutanım, koyuyor be."bana da Kamber bana da.

"Ama görev her şeyden önemlidir değil mi ?"bana baktı.

"Her zaman komutanım, canımız feda."aferin. Kürşad yanıma yaklaştı.

"Toplantıdan sonra sen neredeydin, kayboldun bir ara kardeşim."biraz sustum.

"Babamı ziyarete gittim, şehitliğe. Onunla vedalaştım, belki son kez. Helallik aldım."sırtıma elini koydu.

"Halit amca seninle hep gurur duydu. Eminim şimdi de duyuyordur."Kürşad babamı yakından tanıyanlardandı.

"Bazen kızıyorum falan ama iyi ki varsın lan."güldü.

"Sağol ya, senden böyle şeyler duymaya alışık değilim. Şaşırtıyorsun beni."çatlak.

"Ulan değişik, bir güzel laf söyledik diye hemen ukalalık yapmaya başladın."yüzü asıldı.

"Ayıp ediyorsun ama kardeşim."güldüm.

"Şaka lan şaka, hemen alınıyorsun. Sana da iki makara yapılmıyor."yeniden suratı düzeldi.

KURTALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin