Bölüm-11

391 35 2
                                    

Ferit babayla biraz sohbet ettikten sonra aşağı indim. Artık mekânın sahibi sayılırız, anahtarı bana verdi sonra da kendi evine gitti.

Biz gidene kadar başımızı bekleyecek hâli yokya ?

Herkes mışıl mışıl uyuyordu. Farkettim de bu kadar erkeğin arasında tek kadın olarak Almila vardı ve hiç tereddüt etmeden, yabancılamadan uyum sağladı.

Ben de çok geçmeden yatağıma yattım. Yine kıvrandım bir süre yatağın içinde. Sağa dönsem yok sola dönsem yine uyku yok.

Elim boynumdaki künyenin ucunda takılı alyans'a gitti. Evet, alyans.

O an yine gözüm karardı, midem bulandı.

Herkesin vardır kendi geçip izi kalan yarası.

Kiminin çocukluk tramvaları, kiminin psikolojik hastalığı, kiminin aile içi sorunları falan filan işte. Kimininse.....

Geçmiş insanın peşini bırakmaz, o yüzden ben geçmişi bırakmaya çalışıyorum. Ama bu zamana kadar pek başaramamış gibiyim galiba.

İnsan bilmez mi neyi neden yaptığını ? İşte ben de o ilaçları her aldığımda yeniden hatırlıyorum.

Belki de zihnim hatırlamamak için unutmayı tercih ediyor ki ilaçları içmeyi atlıyorum bazen.

Ne büyük sorun değil mi ? Aman Allah'ım böyle bir şey olamaz. Yargılamak ne kolay değil mi ?

Soruyor insan en fazla ne yaşamış olabilir diye. Söylesene geçmişim ben ne yaşadım, daha doğrusu ne zaman ve neden yaşamayı bıraktım ?

Ben ki Gökalp Mete Manasoğlu ne yaşadı ? Akıllardaki tek soru bu mu ?

Gözümden bir damla yaşın yanağımdan süzülüp aktığını hissettim.

Biz robot değiliz, bizim de gözyaşımız var. Bizim de gamzemiz var gülünce göz kırpan.

Kolyeyi yerine koydum ve sağa döndüm. Uyumayı beceremesem de denedim.

Sabaha karşı bir iki saat uyumuşum. Bazılarımız için bulunmaz bir nimet bu bir iki saat.

Sabahın ilk gün ışıklarıyla uyandım diyemeyeceğim çünkü bu sığınağın güneş girebilecek bir penceresi dahi yoktu.

Yine herkes uyuyordu. Normal tabi, sabahın altısında kalkarsam öyle olur.

Şimdi Türkiyede namaz vakti. Etrafa bakındım üzerinde namaz kılınabilecek bir şey var mı diye.

Az ileride bir örtü vardı. Onu kullanabilirdim. Önce kalkıp bir abdest aldım. Sonrada örtüyü yere serdim.

Tüm dünyayı arkamda bırakarak Allah'a sığındım.

Namazımı kıldıktan sonra yukarı çıktım. Ocağa bir çay koydum. Oradaki koltuklardan birine kendimi bıraktım.

O sırada telefonum çaldı, Selim Albay. Sabah sabah, hayırdır inşallah ?

"Komutanım ?"

"Tahmin ettiğim gibi uyanıksın, gelişmeler var."

"Dinliyorum komutanım."

"Kuzey Irak karışık bu aralar Gökalp."

"Biz gelmeden de karışıktı komutanım."

"Evet öyleydi, bir bölge tespit ettik. Haritada yok ama İHA'lar görüntü aldı. Sizden keşif için oraya gitmenizi istiyorum, yanına iki kişi al. Teyakkuz durumunda bütün ekibin intikal etmesi uygundur."

"Gündüz gitmemiz tehlikeli olabilir komutanım."

"Haklısın, sabaha karşı gitmeniz daha uygun. Kameralarınızı alın, ayrıca İHA sizi yukarıdan izliyor olacak. Sizin keşfiniz olumlu sonuçlanırsa buradan operasyon için tim göndereceğim."

KURTALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin