B|2

904 31 27
                                    

Musmutlu okumalar🧡

"Miley!"  (Mayli)

Jimin bana seslendiğin de yüzümü buruşturup yanına gittim. "Sabah sabah ne oluyor aşkım?"
Elinde tuttuğu kravatı gömleğinin yakalarına bağlamaya çalışıyordu ama beceremiyordu.
Gözlerimi devirdim.

"Aşkım bunu yapamıyorum!" deyip kravatı bana uzattı.Her sabah bizim rutin işimiz Jimin'in kravatıydı.Kravatı alıp yakasına güzelce bağladığımda belimden çekip boynumu öptü.

"Teşekkürler aşkım sen olmasan ben ne yapardım?" dedi sanki büyük bir şey yapmışım gibi.Omuz silkerek alayla "Çalışan kadınlarımıza yaptırırdın  kocacığım!" dedim.

Bana mayhoş mayhoş bakıp "Hadi ama ne alaka şimdi çalışanlar?" diye sordu. "Jimin," dedim hafif başımı eğip.Çenemden tutup kaldırıp yüzüme baktı derdin neyse söyle dercesine.

"Maria varya şu sarışın rus çalışanımız.."
"Evet?"
"O bu evden gitsin."
"Neden ki bir yanlışı mı oldu!"
"Evet..."

2saat önce :

Duştan çıktığımda makyaj ve saç için güzellik bakımındaki işçiler odama girmişlerdi.Beni güzelce hazırladıklarında aynada baştan aşağı kendimi süzdüm.Bugün erkenden uyanmıştım çünkü Jimin'in amcasının düzenlediği bir bağış etkinliğine gidiyorduk.

"Miley hanım başka istediğiniz bir şey var mı?" Kendimi tekrar süzdüğüm de saçlarımın daha da aslında dalgalı olabilirdi. "Saçlarıma biraz daha hacim katalım ki zaman geçtikte bozulmasın."

"Hemen Miley hanım," deyip saçlarım için işe koyuldular.Gece yarısına kadar orada kalacaktım ve ben her zaman mükemmel gözükmek zorundaydım.

Telefonumu elime alıp uğraşırken bir bildirim geldi.
Okulumdan gelmişti ve o an iç çektim.Okuldan hala mezun olamamıştım.Çünkü evlenmiştim! 22 yaşında.. Kaldığım derslerin listesi gelmişti.

"Saçınız bitti Miley hanım."
"Tamam çıkabilirsiniz."

Toparlandıklarında bende üzerime elbisemi giymiştim.
Odadan çıktığım da karşımda birden Jungkook'u gördüm.Elinde bir kaç kutu vardı.

Onu görmemle birden tüm vücuduma elektrik verilmiş gibi oldum.Beni göz ucuyla süzdü ve kutuyu bana uzattı. "Bunlar kocanızdan geldi."
Kocanızı bastırarak söylemişti.Sesi ise oldukça soğuk ve mesafeliydi.

"Nedir bunlar?" dedim kutuları alarak. "Bilmiyorum açıp bakarsanız görebilirsiniz." Neydi bu haller? Gözlerimi baydığım da yok artık bakışları attım.
"Teşekkürler gidebilirsiniz." dedim ve içeri geçtim.

Kutuları açmamla içinde milyon değerindeki gerdanlıklar bilezikler ve mücevherler gelmişti.Hepsini bir kenara bıraktım.Artık böyle şeyler ilgimi dahi çekmemeye başlamıştı.Göz alıcı şeyler beni yoruyordu.Zenginlik,zengin olmak mükemmeldi ama benim ruhum fakirdi.

Odadan çıkıp aşağıya indim.Topuklu ayakkabımın tok sesi evde yankılanıyordu.Mutfaktan gülüşme sesleri geldi.Bu gülme sesi oldukça flörtözdü.Maria benim en sevmediğim hizmetçi!

Adımlarımı yavaşlatıp mutfağın kapısına vardım.O an sinirden beynime kan sıçardı.Benim evim de benim mutfağımda bu nasıl bir edepsizlikti! Tanrım neden üzerime öküz oturmuş gibiydi?
Maria rus hizmetçi ile Jungkook mutfak tezgahında altlı üstlü öpüşüyordu.

"Siz!" dedim resmen öfkeyle. "Ne yaptığınızı sanıyorsunuz burada?!" İkiside ışık hızıyla bir birinden ayrılmışlardı.Maria seni kaşar bu evde  seni ben barındırır mıyım? Maria başını eğmiş ellerini önde utançla bağlamıştı Jungkook bey ise oldukça rahat şekilde ukalaca bana bakıyordu.
Şu an Mariayı kıskandığıma ağlamak istiyordum..

Şoförüm Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin