B|24

439 13 18
                                    

sakin ve aşk dolu bölümlere geçiyoruz o halde...

yorumlarınızı bekliyorum🖤

"Miley?" diyen sesle ona döndüm.Elin de pıtırcık adını verdiği kediyle bana gelirken yanağımdan öptü. "Efendim."

"Bugün izin günüm gezelim mi?" dedi kedisini okşarken. "Olur." dediğim de gülümsedi ve ben de pankekleri yapmaya kaldığım yerden devam ettim.

"Biz de gelelim miiii?" diyen Hoseok ile güldüğüm de Jungkook hemen itiraz etti. "Katiyen olmaz."

"Niye be?" dediğin de "Bu bir randevu bir kere sizin ne işiniz var?" dediğin de Yoongi ve Hoseok mırın kırın etmişlerdi.

Keşke Taehyung da burada olup bayıldığı ballı pankeklerden yiyebilseydi. "Taehyung o neden gelmedi?" diye sordum.Hoseok telefondan başını kaldırıp "İşi varmış baya ısrar ettim ama istemedi."
dediğin de yüzüm düşmüştü.

Ne işi vardı ki? Yanımız da olsaydı keşke onu çok özlüyordum ama sürekli benden kaçıyor gibiydi.

Masaya oturduğumuz da pankekleri ortaya koyup kahvaltımızı etmeye başladık.Hepsi büyük bir iştahla yerken benim gram iştahım yoktu.

"Sen neden yemiyorsun?" dediğin de Jungkook'a döndüm. "Canım pek istemiyor." dedim.Dudaklarını büzüp bir pan keke nutella sürdüğün de "Aç bakalım ağzını." diyerek ağzıma pan keki zorla soktuğun da yemek zorunda kalmıştım.

Jungkook'un evindeydik ve dün olanlardan sonra beni evine getirip güzelce yatırmıştı.Sabah uyandığım da ise Yoongi ve Hoseok ile karşılaşmıştım.

Kapı zili çaldığın da hepimiz Jungkook'a dönmüştük.Onun da gözleri merakla kapıya kayarken "Birini mi çağırdınız?" diye sordu.

Olumsuzca başımı salladığım da "Hayır." dedim.Jungkook kalkıp kapıyı açtığın da Rosie'nin ciyak sesini duydum.

"Kookiemm!" diyen sesle gözlerimiz kapıya kaydı.Rosie Jungkook'a sarılıyordu ve gözler masaya kaydığın da gülümsedi.Hızlı adımlarla yanıma geldiğin de bana da sarılmıştı.

Jungkook kapıyı kapatıp yanımıza geldiğin de Rosie "Miley tanrım seni tekrardan görmek çok güzel." demişti.

"Seni de," deyip gülümsediğim de gözleri yabancı ikiliye kaydı.Yoongi şaşkınca Rosie'ye bakıyordu.
"Sen o ünlü kızsın.." diye fısıldadığın da Rosie "Evet o benim sanırım..." deyip kıkırdamıştı.

Jungkook Rosie'ye servis açarken yanıma oturmuştu.

"Merhaba ben Rosie bu ara da.." deyip el uzatmıştı Hoseok'a "Ben de J-Hope ama sen bana Hoseok da diyebilirsin." deyip gülümsediğin de Yoongiye de elini uzatmıştı.Yoongi çekimserce elini tutup "Yoongi." demişti.

"Çocuklar Rosie benim kuzenim olur." dedi Jungkook. "Ne kuzenler var be.." dedi Hoseok.Gözlerim büyürken sus bakışları atıyordum.

"Sen de yesene." dediğim de başını sallayıp yemeye başlamıştı.

***

"İyi ki buraya geldik." dediğim de sırtımı Jungkook'un göğsüne yaslamıştım.Ellerini belime doladığın da saçlarıma dudaklarını bastırdı.

Sahile gelmiştik ve yıldızları ve denizi izliyorduk. "Miley şu an senle böyle olmak...hayal ettiğim de çok güzeldi ama gerçekte çok daha güzel bir şeymiş." dediğin de yüzümü ona çevirdim.

Bir birimize oldukça yakındık.Gözlerim dudaklarına kaydığın da onun da benden kalır yanı yoktu.
"Seni seviyorum Jungkook." dediğim de dişlerini göstererek sırıttı.

Şoförüm Jeon JungkookWhere stories live. Discover now