B|17

455 21 5
                                    

"Ne yapacağım?"

Yoongi "Kalbinin sesini dinle." dediğinde gözlerim ona kaydı. Hoseok atladı hemen "Mantığınla hareket et.Cidden Jungkook ile olabilirim diyorsan evet de adama."

Taehyung ise öylece bana bakıyordu.Hiç bir şey söylememişti.

Yeonjun "Jungkook cidden seni çok seviyor bunu o gün gördüm."

Kafam inanılmaz karşıktı.O günün üstünden üç gün geçmişti ve ben olanları daha hazmedemiyordum.Jimin ve babası hapisi boylayıp müebbet yemişlerdi.

Ben ise hala o Jimin bozuntusuyla evli gözüküyordum ve bu canımı fazlasıyla sıkıyordu.

"Jimin den boşanmam daha da zorlaştı."

"Evet ama avukatlar tutacağız bir şekilde halletmeye çalışılcak."

"Hope ben onunla konuşmaya gideceğim.Belki ikna ederim."

Hope'un gözleri büyürken hızla itiraz edercesine olumsuzca başını salladı. "Miley oraya gidersen dönüşün bile olmaz."

"Umurum da değil.O salaktan kurtulmak istiyorum.Park soy ismini duymaya tahammülüm yok artık!"

Sinirle bir oraya bir buraya gidiyordum.

"Ölmek mi istiyorsun?"

Taehyung kolumdan bir anda tutup beni sarsarak bağırmıştı. "Gerekirse evet," deyip kolumu ondan kurtardım. "Gideceğim ve boşanmak isteyeceğim işte."

"İyi ne halin varsa gör!"

Taehyung evden hızlıca kapıyı çarpıp çıkıp gittiğin de gözlerim dolmuştu.

"Miley," diyen Yoongi ile ona döndüm.Eliyle camdan aşağıyı gösterdi.Kaşlarım çatılırken yanına gittim de aşağıya baktım.Dışarıda yağan yağmurla Taehyung öylece ıslanıyordu.Salak hasta olacaktı...

Ellerini cebine sokmuş başını yere eğmişti.
"Tanrım..." diye fısıldayıp "Onu alıp geliyorum." dediğim de aşağıya inmek için iki şemsiye aldım.

Aşağıya indiğim de Taehyung bir şarkı mırıldanıyordu.Dudaklarımı dişleyip yanına gittiğim de beni fark etmesiyle anında sustu.Şemsiyeleri açıp ikimize de tuttum.

"Özür dilerim," dediğim de bana kısaca bir bakış atıp önüne döndü. "Ne için özür diliyorsun şimdi?" dedi buz gibi bir sesle.

"Seni sürekli üzüyorum."

"Hayır üzmüyorsun sadece sürekli yanlış şeylerin üzerine sürekli yeni yanlış şeyler yapmaya çalışıyorsun bu canımı sıkıyor.Başına bir dert açmandan sana zarar gelmesinden korkuyorum."

Sıkıntıyla nefes verdiğim de gözlerimi kırpıştırdım.Yine başlama ağlamaya Miley sakın.
"Bak Miley seninden herkes gibi beni bırakmandan endişeleniyorum.Kimsem yok sen benim bu hayatta ki tek bağımsın.Senden başka kimsen yok sende gitme işte başına bir iş açma."

Bu sefer tamamen bana dönüp içini dökmüştü.Göz yaşlarım teker teker düştü. "Gitmeyeceğim bir yere Tae seni asla bırakmam."

"Üç dört gün önce işler öyle değildi.Ya o mafya bozuntusu seni öldürseydi?"

"Ama öldürmedi işte!"

"Bugün veya yarın yine aynı şeyler başına gelebilir.Şimdi de Jimin'in yanına gideceğim diyorsun gittiğin an seni öldürmeyeceği ne malum? Senden nefret ediyorlar artık Miley seni görseler bir kaşık suda boğarlar."

"Başka şansım yok tamam mı? Gidip konuşup bitirmekten başka şansım yok.Elim kolum bağlı avukatın yok böyle yok şöyle demesini dinlemek istemiyorum!"

Şoförüm Jeon JungkookWhere stories live. Discover now