B|19

436 18 27
                                    

"Bıraktığın için sağol."

Arabayı kenara çekmişti ve suratıma sıcak bir gülümseyle bakıyordu. "Miley böyle mi olacağız hep?" diye sordu. "Nasıl?" dedim bilmemezlikten gelip.

"Ayrı gibi.."

"Küs gibi..."

"Ne bileyim soğuk yabancı gibi."

Dudaklarımı büzerek "Bilmiyorum," diyebildim.
Jungkook'u seviyordum ama ben insanları kolay affedemiyordum işte.Jungkook'u bambaşka insan olarak tanımış gibiyi ki öyle olmuştu.

Kolay kolay affetmezdim.Bunun için gönlümü de alsın asla istemiyordum.Amacım onu süründürmek bile değil.Amacım dahi yok sadece yapamam gibiydi.Tekrardan bazı şeyleri yaşamak istemiyordum.

"Güvenimi sarstın Jungkook.." diye devam ettim.
"Ben gerçekten seni sevdim ama sen o sevdiğim adam değilsin."

"Miley yapma bunu...ben o sevdiğin adamım.Sadece bir polisim senden gizlediğim sakladığım bir şey yok."

"Jiminden bilgileri almak için benimle yakınlaşmadın yani?" diye sordum teredtütle.Gözleri büyüdü şaşkınca "Hayır tabi ki senle yakınlaşmamın amacı asla bu değildi.Miley beni yanlış anlıyorsun." dedi.

"Korkuyorum Jungkook aynı şeyleri yaşamaktan korkuyorum.Bu yüzden tek kalmak yalnız olmak istiyorum.Hayatımda biri olmasın istiyorum artık."

Kapıyı açacağım vakit kapıları kilitledi.Ona döndüm ne var dercesine. "Miley bak güzelim benim," o an o kelimelerle kalbim yerinden fırlayacaktı. "Seninle beraber her ne kadar olmak istesem de sen bunu istemiyorsun anlıyorum.O zaman benimle arkadaş ol kesme benimle bağını.Beni sensiz bırakma bir ömür boyu."

"Peki Jungkook g-görüşürüz." kilidi açmasıyla arabadan indim.Yağmur yağarken camı açıp "Islanma çabuk içeri geç üşüteceksin." dedi.Gülümsememi durdurmadan "Peki," dedim ve o da tatlı şekilde göz kırptı.

Apartmanın içine girdiğim de merdivenlere yöneldim.Kapı ziline basacağım vakit kapıyı bana öfkeyle bakan Taehyung açtı. "Sen nerdesin ha?" diye bağırmasıyla sesi yankı yapmıştı.

İçeri utana sıkıla girdim ve "Sakin ol bağırma." dedim.

Yoongi ve Hoseok bana kızmış olmalılar ki öfkeyle bakıyorlardı. "Çocuk gibisin Yn tam bir çocuk!" dedi Yoongi.

"Jimin'in yanına gittin değil mi?"

"Evet Tae evet! Gittim ve konuştuk boşanıyoruz yarın."

Taehyung şokla yüzüme baktığında koltuklara oturdum."Öylece senden boşanmaz o piç.Söyle ne istedi?" diye sordu.

Ofladım ve "Bir şey istemedi işte boşanacağız bu." dedim. "Seni tanıyorum Miley şu an yalan söylediğin her halinden belli."

Ne yapıp ne edip çaktırmamam lazımdı. "Yalan söylediğim yok Taehyung! Gittim ve konuştum tüm nefretimi kustum çok perişan haldeydi ve kabul etti işte."

"Oh şükür o zaman.." diye Yoongi elime çay tutuşturdu. "Saçların ıslanmış gitte kurula!" dedi Taehyung bana ters ters bakıp.

Şirince gülümsediğim de yüzüme bakmıyordu. "Sen kurula yoksa kurutmam." dedim şirince.Bana dayanamazdı elbette.

"Düş önüme aptal." dediğin de çayımı da alıp peşine düştüm.Arkamızdan ise bize kıkırdıyorlardı.Odaya girdiğimiz de aynanın önüne oturdum.

Kurutma makinasını fişe soktuğunda "Jungkook ile konuştuk." dedim.Aynadan gözlerimin içine baktığın da usulca başını salladı.Tepki vereceğini düşündüm ama tık yoktu.

Şoförüm Jeon JungkookNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ