B|11

527 27 4
                                    

Gözlerimi açtığımda yataktan hızlıca doğruldum.Yatak bomboştu ve etrafa göz attım.Jungkook ortalıkta gözükmüyordu.
Yerimden kalkıp kapalı olan banyo kapısından da sesler gelmeyince açtım ve kimse yoktu.

Üzerime bir endişe otururken odadan çıktım ve "Jungkook?" diye seslendim.Diğer odalara bakındım ama yoktu.

"Miley buradayım hayatım gel." Rosie'nin sesini duymamla içim rahatlamıştı.Mutfaka gittiğimde masayı hazırlıyordu. "Günaydın!" dedi neşeli bir sesle.Uzun bakımlı saçlarını tepeden bağlamıştı. "Günaydın."

"Kookie işe gitti.Seni uyandırmak istememiş çünkü çok güzel uyuyormuşun." dedi imayla.Yanaklarım kızarırken "Anladım ben bir elimi yüzümü yıkayayım." diyerek utançla topukladım.Banyoya girip elimi yüzümü yıkadığım da dağılmış saçlarımı tepeden topladım.

Rosie'nin yanına gittiğim de "Masa harika gözüküyor ." dedim.Domatesleri doğrarken "Evet ikimiz için hazırladım.Hem kahvaltı edip hem sohbet ederiz." deyip göz kırptı.

Açıkcası içime korku basmıştı.Çünkü Rosie bizim sevgili olduğumuzu biliyordu ve bana ne sorarsa afallayıp cevap veremeyecektim. "Sana yardım edeyim." dediğim de "Portakal sularını doldurman yeterli Miley ben halletim her şeyi." dedi.

Başımı sallayıp tezgahın üzerin de duran portakal suyunu bardaklara doldurdum.Masaya koyup oturduğum da cidden ne kadar acıktığımı fark etmiştim.Rosie de oturduğun da "Aaa hemen bunu çekip story atmalıyım." dedi heyecanla.

Bu kızın anlık tepkileri beni korkutuyordu.Telefonuyla masayı yaklaşık on kere çektiğin de sonunda oturabilmişti.Kahvaltı etmeye başladığımızda içimden soru sormaması için dualar ediyordum.

"Jungkook ile sevgili olmadığınızı biliyorum." demesiyle yediğim yemek boğazıma takıldı.Öksürürken hızla su uzattı.Suyu içip kendime geldiğim de yüzüne bakamıyordum.Utanç duyuyordum şu anda.

"Miley çekinme lütfen benden."

Tek bir kelime dahi edemedim.Kendimi şuan iğrenç hissediyordum.

"Senin ünlü iş adamı Park Jimin'in karısısın.Jungkook ise sizin emriniz altında çalışan bir şoför." diye devam etti.Elim ayağım masada bir birine dolaştı.Yerimden kalktım.

"Ne kadar kötü bir durum olduğunun farkındayım ama her şey bir anda gelişti." dedim olayın verdiği stresle sesim titriyordu.Yerinden kalkıp yanıma geldi ve beni içeri götürdü.Benim aksime oldukça sakindi.

"Benim hakkım da lütfen iğrenç şeyler düşünme öyle değilim." dedim göz yaşlarım akarken.Cidden şuan  göz yaşlarımı kendini acındırma olarak algılasın istemiyordum ama bu benim elimde değildi.Çok mutlu,üzgün,neşeli olduğumda bile ağlayan biriydim.En nefret ettiğim huyumdu.eg

"Miley Jungkook ile aranızda ki ilişki ne tam olarak?" dedi ciddi bir ses tonuyla.
Dudaklarımı büzdüm "İnan bende bilmiyorum." diye mırıldandım.

"Kocan bunu duyarsa neler olabileceğini söylemek istemiyorum çünkü sen çok daha iyi biliyorsundur."

Çok haklıydı.Evli bir kadındım ben burada olmam bile hataydı.

"B-ben gideyim haklısın." deyip eşyalarımı toplamak için odaya yönelirken beni durdurdu.
"Miley hayır gitme bir yere.Ben sadece seni uyarmak istedim.Size asla karşı değilim fakat burada sizin zarar görmenizden endişeleniyorum.Hadi gel şimdi bana içini dök ve beni bir ablan gibi gör."

Başımı salladığım da içeri tekrar gittik ve oturdum.Göz yaşlarımı silerken boğazımı  temizledim.

"Jungkook'a aşık oldum." dedim sertçe yutkunarak. "İlk defa birisine aşık oldum.Jimini sevdim fakat bu asla ileriye gitmedi.O bana aşıktı ve bunun ikimize yeteceğini düşünmüştüm ama hiç düşündüğüm gibi olmadı.

Şoförüm Jeon JungkookOnde histórias criam vida. Descubra agora