B|21

409 16 28
                                    

Mahkemeden çıktığımız da kalbim resmen stresten ikiye bölünmüş gibiydi.Tanrım az önce ben çok büyük bir aptallık yapmıştım.

Beni geberteceklerdi orası kesin.

"Jimin!" diye bağırdığım da o pişkin sırıtmasıyla bana döndü.Kolundan tutup kendimle beraber çekiştirdim. "Sen adi herifin tekisin!" diye resmen çemkirmiştim.Sinirden ağlamak üzereydim. "Beni yine kandırdın..."

Yanağımdan makas aldığında elini hızla uzaklaştırdım. "Miley'im çıkmama yardımcı olduğun sana minnettarım." O an gözümden bir damla yaş yanağımdan süzüldü.Canım yanıyordu neydi bu başıma gelenler?

Jimin şahit yaparak ne olduğunu anlamadığım şekil de serbest bırakılmıştı cidden bu nasıl bir saçmalıktı bilmiyordum ama hepsi benim suçumdu.

"hişt ağlama ama," dedi resmen gülerek. "Bunu bana nasıl yaptın?"

"Miley ama böyle konuşma aşkım bak tekrar bir aradayız hiç bir şey bizi ayıramaz."

"Jimin bana söz verdin boşanacağız tam bir saat sonra," dediğim de sesim titriyordu. "Miley ben senden boşanamam." Gözlerim büyürken "ne?" diye fısıldadım. "Böyle anlaşmamıştık..."

İşte şu an gerçekten ağlamaya başlamıştım. "Y-yapma," dedim yalvarıcasına. "Lütfen.."

Surat ifadesi düşerken "Miley benden bu kadar mı çok ayrılmak istiyorsun?" dediğin de olumlu şekilde göz yaşlarımla "Evet!" diye bağırdım. "Bu olanlardan sonra nasıl seninle olacağımı düşünürsün ki?"

"Sensiz yapamam," sinirle güldüm. "Senden nefret ediyorum canın cehenneme!"

Yanından hızla uzaklaştığım da arakamdan seslense bile umursamadan gittim.Sışarıya çıktığım da koşarak oradan uzaklaştım.Nefes nefese bir ağacın altına durup soluklandım.Kendimi bok gibi hissediyordum.

Şimdi Taehyung'a ne diyecektim bana çok kızacaklardı.Ellerim sinirle titrerken telefonumu çıkartıp aradım.Anın da açtığın da sertçe yutkundum.

"Miley sen neredesin?"

"Taehyung yine elimi yüzüme bulaştırdım."

"Ne diyorsun? Sen neredesin iyi misin?" dedi endişeyle. "Jimin'in serbest kalmasını sağladım onun tuzağına düştüm.."

Bir kaç saniye karşıdan ses gelmedi. "M-miley neredesin seni almaya geleceğiz." dediğin de "Adliyenin dışında ki parkın oradayım," dedim. "Tamam sakın bir yere ayrılma ve ağlamayı kes!"

"Bekliyorum," diyerek telefonumu kapattım.Dizlerim beni taşımazken birden arkam da kıpırtı hissettim.Hızlıca arkama dönerken bir el ağzımı kapattı.Çığılığım boğazıma takılırken "Miley," diyen Jimin'in sesini işittim.

Karşım da onu görmemle hala arkam da biri ağzımı kapatıyordu sanırım Jimin'in adamlarından biriydi. "Gidiyoruz," dedi gülümseyerek.Gözlerim büyürken yerim de tepindim ama hiç bir faydası olmuyordu. "Yarım kalan hayatımıza kaldığımız yerden devam etmeye.."

Başımı iki yana salladım.Adama bir işaret verdiğin de boynuma saplanan bir iğneyle hıçkırıklarım boğazım da dizildi.Jimin'in görüntüsü bulanıklaşırken "Pişman olmayacaksın aşkım..seni seviyorum ve mutlu olacağız.." demesiyle vücudum hareketini kaybetti.Adam elini ağzımdan çekerden beni kuçakladı.Gözlerim gittikçe kararırken "H-hayır.." diyebilmiştim.

Gerisi ise zifiri bir karanlıktı.

***

Gözlerimi açtığım da etrafıma baktım.Yabancı bir yer beni karşılarken yerimden doğruldum.Bana ne olmuştu?

Şoförüm Jeon JungkookWhere stories live. Discover now