B|10

590 25 12
                                    


Şaşkınca yüzüne bakarken daha da üzerime geldiğin de bir adam geri gitmemle sırtım kapıyla buluştu ve hafif aralı olan kapı baskımla kapandı.
Jungkook'un bakışları şuan beni fazlasıyla etkilerken dilim lal olmuştu.

"Miley benden etkileniyorsun." diye fısıldadı.Sertçe yutkunduğum da sessiz kaldım.Gözleri dudaklarıma kaydığın da üzerime eğilmeye başladı.Gittikçe dudaklarıma yaklaşırken başımı çevirdim.Dudakları yanaklarıma değdiğin de geri çekmedi.

Onun teması ile gözlerimi kapattım.Tanrım bu nasıl bir histi? Geri çekildiğin de bu sefer cesaretle gözlerine baktım. "Bu ne içindi?" diye sordum.
"Sen beni öpmüştün.Bende seni öptüm her şey karşılıklı bu devirde biliyorsun." dedi yüzündeki o seksi gülüşle.

Elini kapıya yasladıyla beni kapıyla arasına almıştı.Heyecandan elim ayağım dolaşırken başımı eğdim.Yanlış bir şey yapmaktan çok korkuyordum.
Eliyle çenemden tutup yüzüne bakmamı sağladı.
"Ben de senden etkileniyorum," diyerek bir itirafta bulundu.

Başımdan aşağıya sanki kaynar sular inmişti.Bugün daha ne kadar şaşıracaktım. "Hatta etkilenmekten çok çok daha fazlası..." diyerek devam etti.
Daha fazla lanet hormonlarıma dayanamadım ve onun dudaklarına asıldım.

İnce dudaklarına dudağımı bastırdığım saniye onu öpmeye başladım.Bana karşılık vermesiyle iç çekerken ellerini belime atıp beni kendine hızla çekmesiyle bedenleremiz bir bütün oldu.Kollarımı boynuna dolayıp onu kendime bastırdım.

Bir birimizi doyasıya öperken ne kadar nefessiz kalsamda onu öpmeyi kesmek istemiyordum.Tanrım daha önce hiç böyle güzel öpüşen biriyle karşılaşmamıştım! Bir elini kalçama atıp beni kucakladığın da bacaklarımı beline doladım.

Alt dudağımı emip geri bıraktığında beni yatağa götürdü ve yatırdı.Nefes almamıza fırsat vermeden tekrar dudaklarıma yapışmasıyla ona doyasıya karşılık verdim.Dilini ağzıma sokmasıyla yükses sesle inledim.Hoşuna gitmiş olmalı ki kıkırdadı.

Bacaklarımı aralayıp içine sokulduğun da hala nasıl havlusu düşmedi ona şaşkındım.Tanrım doğru ya altı da çıplaktı! Ellerini elleriyle sıkıca tuttuğun da dudaklarımdan ayrıldı ve nefeslerimizin içinde gözlerimiz buluştu.O mayhoş gözlerini beni benden almıştı. "Sen," dedi hızlı nefeslerinin arasından.

"Nasıl bu kadar mükemmel olabilirsin?" dediğin de gözlerim karardı.Dudaklarını boynuma bastırdığında tavşa dişleriyle etimi çekiştirdi. Bir elini çekip ful açık olan iç bacağıma doladı ve okşamaya başladı.
İnlememek elimde değildi.Resmen altında inliyordum.

"Daha fazlasını ister misin?" dedi ışıldayan irisleriyle.Başımı sallayıp "Evet!" dedim hırıltı sesle.Gülümseyip tam dudaklarıma bastırıp beni öpecekken kapı zili çaldı.Ah hadi ama!

Jungkook kaşları çatık kafasını kaldırdı. "Sikeyim bu da kim?" diye söylendi.Kapı zili bir daha çaldığın da Jungkook havlusunu tutarak üzerimden kalktı.
"Ben ben gidip kapıya bakayım." dediğin de üzerini gösterdim.

"Bu halde mi?" dedim.Yarı çıplak kapıyı mı açacaktı yani? "Ah doğru!" deyip banyoya girip hızla altına bir şeyler giymeye başladığın da hemen bakışlarımı başka tarafa çevirdim ve bu mükemmel anı bölen kişiye bed dualar etmeye koyuldum.

Kapı ısrarla çalıyordu.Jungkook üzerine tişört giyip odadan çıkmadan önce "Bakıp geliyorum sen buradan ayrılma." dedi ve odadan çıkıp gitti.
Lanet olsun burada mı bekleyecektim? Aşırı merak ediyordum bu saatte kim geliyordu eve?

"Kookieeeee!" diye çığlık atan bir kız sesi duymamla kalakaldım. "Hişt sessiz ol kızım gece gece ne bağırıyorsun?"

Kapıya gidip resmen kulağımı dayamıştım.Kimdi bu kız yahu?

Şoförüm Jeon JungkookWhere stories live. Discover now