5.Unutulan Sarılma

375 9 4
                                    

"Beni neden buraya getirdin?!" diye bağırdı Kim, Kamol onu yemek odasından çıkarıp asansöre bindirirken. Kim, Kamol'ün odaya gitmek için düğmeye bastığını gördüğünde nereye gittiklerini çok iyi biliyordu. Kim kaçamadı ve şimdi ikisi odada yalnızdı. Kamol'un astları Kamol onları ararsa diye her zamanki gibi dışarıda beklemedeydi.

Kim odanın ortasında durmuş, yavaşça Kamol'dan uzaklaşıyordu. Kamol, Kim'in ince vücuduna istekle baktı. Bu, Kim'in vücut sıcaklığının aniden yükseldiğini hissetmesine neden oldu. "Peki başka ne hakkında konuşmak istiyorsun?" Kamol, gözleri hala Kim'e bakarken sordu. "Aşağıda konuşuyorduk. Neden beni buraya getirdin? Ayrıca herşeyi konuştuğumuzu sanıyordum? Ve artık biliyorum.... " dedi Kim biraz geri çekilip olası her kaçış yolunu arayarak.

"Ne? Ne biliyorsun Kim" Kamol tekrar sordu. "İkimizin farklı olduğunu biliyorum. Birbirimizin hayatına karışmamalıyız" dedi Kim sert bir ses tonuyla. "Bunu kesinlikle kabul etmiyorum," diye yanıtladı Kamol hemen. "Khun Kamol!! Sana seninle olmak istemediğimi söyledim. Neden bu kadar inatçısın?"

Kim, Kamol'un mafya olduğunu ve astlarının onu odanın dışında beklediğini bilmesine rağmen Kamol'a bağırmaktan kendini alamadı. "Benimle gelmek istememenin gerçek sebebini söyler misin? " diye sordu Kamol ciddi bir ses tonuyla. "Neden seninle gelmem gerektiğini söyler misin?" diye karşılık verdi Kim. "Eh, sen benim karımsın," diye yanıtladı Kamol sakin bir sesle. Kim hayal kırıklığı içinde içini çekti. Kamol'un cevabı çok açık olmasına rağmen, ona mantıklı gelmiyordu. "Anlamanı sağlamak için hangi kelimeyi kullanmalıyım bilmiyorum, Khun Kamol" dedi Kim yorgun bir sesle. Çünkü soru sormaya devam ederse, Kamol ona aynı cevabı verecekti fakat Kim'in daha fazla cevaba ihtiyacı vardı.

*ahhhh!!!* Kamol hızla yaklaşıp Kim'in ince beline sarılırken Kim bağırdı. "Kelimelerle konuşarak anlaşamıyorsak vücutlarımızla konuşmalıyız," dedi Kamol alçak bir sesle. Kamol'un gözleri Kim'in gözlerine baktı ve bir büyü gibi, Kim'i sersemletti ve kendi gözleri Kamol'unkilerle buluştuğunda yüzü kıpkırmızı oldu. Bir şey yapamadan, odanın ortasındaki geniş yatağa itildi.

"Hayır... bırak gideyim. Bana bir daha bir şey yapmana izin vermeyeceğim." Kim, tehlikeli bir durumda olduğunu anlayınca hemen bağırdı. Kamol, Kim'in karnının üstüne oturdu ve kaçmaması için Kim'in iki elini de yatağa sabitledi.
" Ah, bırak beni !!!" Kim kıvrandı ama hareket edemedi. Kamol bir eliyle Kim'in bileğini başının üstünde tutarken gülümsedi. "Hadi biraz hafızamızı tazeleyelim. O gün, çok sarhoştun. Belli ki ne kadar iyi anlaştığımızı hatırlamıyorsun. Sana ne kadar iyi anlaştığımızı hatırlatayım Kim " dedi Kamol boğuk bir sesle.

Kamol önündeki yüzü kızarmış,kıvranan ince figürü görünce uyarılmış hissetti. "Ağırsın! üzerimden kalk!!" Kim'in çığlıkları odada yankılandı. Ama Kamol, kravatını gevşetmek için serbest elini kullanmadan önce hafifçe güldü. "Ne yapacaksın?" Kim titreyen bir sesle sordu. Kamol'un elindeki kravata titreyen gözlerle bakarak "Hayır, bırak gideyim!" Kamol bileğini bağlamak için kravatını kullandığında Kim daha çok mücadele etti. Kamol bileğini ne kadar sıkarsa Kim o kadar heyecanlandı ve kalbinin hızlandığını hissetti. Kim'in eli bağlıyken, Kamol Kim'in vücudunu şiddetle ters çevirdi.Tatlı yüz yumuşak yastığa çarptı.

Kim vücudunun her yerinde acı hissetti ve pantolonunun vücudundan çıkmak üzere olduğunu fark ettiğinde gözleri büyüdü. "Hmmmmm," Kamol boğazından bir kükreme çıkardı. Kim'in kalbinin korkmasına ve garip bir şekilde heyecanlanmasına neden oldu. Kim'in vücudu ters çevrildiğinde Kamol hala Kim'in üstünde oturuyordu. Kamol Kim'in pantolonunu o kadar sert bir şekilde çıkarttı ki pantolon hatta iç çamaşırıda yırtıldı. ve bu Kim'in derin nefes almasına neden oldu. Külotunun kenarları Kim'in vücuduna sürtünüyor ve bu Kim'e yanma hissi veriyor. Kim, kalbinde ani bir karışıklık hissederken dudağını ısırdı. " Heyecanlı mıyım? Hayır. İmkansız." Kim o an nasıl hissettiğini anlayınca içinden kendi kendine söyledi. Kamol, önündeki beyaz kalçalara memnuniyetle baktı.

Unforgetten night ( Tr çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin