Unforgetten night ( Tr çeviri)

15. Trip

      Brick: İth'in (Day'in sevgilisi) gerçek adı.

........................

    Kamol ile konuştuktan sonra, Kim telefonu Day'e geri verdi ve birlikte yemek yemek için tekrar masaya oturdu. Yemekleri bitince odalarına döndüler. "Yarın nereye gidiyorsunuz?" Kim sordu. "Brick and Solmon'u şelaleye götüreceğim, gelmek ister misin?" Dedi Day, Kim yavaşça başını sallamadan önce sessiz kaldı. "Umm... evet gitmek istiyorum, yalnız kalmak istemiyorum, sıkılırım hem biraz dikkatim dağılır" dedi Kim alçak sesle mırıldandı Kamol'un yüzünü hatırlamıştı. "Hmm, dikkatinizi kimden uzaklaştırmak istiyorsunuz?" Day, Kim'in yüzünün kızarmasına neden olarak sordu. "Kimseden , ıııı.. hava sıcak, tekrar duş alsam iyi olur" dedi Kim odaya girmeden.

       Day onunla Kamol'la birlikte olduğu için alay etmişti. Kim sıcaklamış ve utanmış hissetti. Day'e söylediği gibi duş almadı. İnce figür odaya girdiğinde balkon kapısında durup dışarıya baktı. Kim kendine bir soru sordu. Day'i gerçekten tamamen unutmuş muydu? Aldığı cevap evetti. Kim'i şaşırtan şey, Day'i atlatması aylarını almıştı önceden yalnız uyurken bu duruma kayıtsız kalamıyordu. Şimdi ise sadece Brick'in sahip olduğu Day'in sarılmasını düşündüğünde, İkisinin birbirine nasıl baktıklarını gördüğünde önceden incinmiş ve kıskanç hissederken şimdi öyle hissetmiyordu. Kamol'un, Kim'e Day'in sarılmasını unutturması, göğsündeki o acıyı bir an olsun unutmasına yardım etme isteğini kabul etmesinin üzerinden çok geçmemişti.  Fakat Day'in sarılmasına duyulan özlem hızla azaldı ve Kim yakında kendine güvenle Day'in sarılma hissini tamamen unuttuğunu söyleyebileceğine inanıyordu.

Kamol, Kim'in ihtiyacını ve zihnindeki boşluğu kapattı ama Kim yine de ona açılmaya cesaret edemedi. Hala Kamol için hissettiklerini itiraf edemiyordu çünkü bir gün Kamol'un ona artık ihtiyacı olmayacağından korkuyordu. Kamol sadece onunla aynı zevke sahip insanları istiyordu. Kamol'un Kim'den daha çok sevdiği, zevklerinin aynı olduğu biriyle tanıştığı gün, o gün Kamol kesinlikle Kim'in yerine o kişiyi getirecekti. Kim bu şekilde düşünüyordu.

   "Oh" Arkasını dönüp çantasına gidip telefonunu almadan önce rahat bir nefes aldı, Kamol'dan yaklaşık yüze yakın arama olduğunu gördü. "Beni umursamıyorsan benim için endişelenme khun kamol , artık seni düşünmek istemiyorum" Kim alçak sesle mırıldandı ve telefonu olduğu yere geri bıraktı.

Tru.... Tru.... Tru

................

"Khun Kamol, Baiboon'u bir şey için mi çağırdınız?" Kamol oturma odasında buluşmak için Baiboon'u çağırdığında Baiboon sordu. "Önce otur" Kamol ellerini yanındaki kanepeye vurarak yanıtladı, Baiboon oturdu ve uzakta oturan Kom'a baktı. "Baiboon, bana bir konuda yardım eder misin?" diye sordu Kamol, Baiboon şaşkın bir ifade takınarak "hangi konuda yardım etmemi istiyorsunuz?" her şeye yardım edebileceği halde şüpheyle sordu. "Baiboon bana şu konuda yardım edebilir mi? Ben çalışırken Kim'in arkadaşlarıyla tatile gitmesine izin verdim" diye yanıtladı. Baiboon, Khun Kamol'un Kim'e bakacak zamanı olmadığı için Kim'in arkadaşlarıyla dışarı çıktığını biliyordu.

     "Evet" diye yanıtladı Baiboon "Kim bu yüzden bana kızgın ve aramalarıma cevap vermiyor, bu yüzden Baiboon'un onu aramasını, bazı sorular sormasını, konuşmasını ve onu duyabilmem için hoparlörü açmasını istiyorum. Yapabilir misin ?" Kamol yüzünde ifadesiz bir yüzle sordu. Bu arada Kom gizlice patronuna güldü çünkü hala Kim'le iletişime geçmek için genç adamı kullanması gerekiyordu.

      "Kendi telefonumu kullanabilir miyim?" ( genç adam Kom'un kendisine okulda bir şey olduğunda evle iletişime geçebilmesi için verdiği telefonu kullanmak için sordu). "Evet" Kamol tekrar yanıtladı. "Tamam, Khun Kamol Baiboon'a telefonu açmasını söyledi ama ya Baiboon ararsa P'Kim telefona cevap vermezse?" diye sordu genç adam endişeyle. "Güven bana, kesinlikle açacak" dedi Kamol kendinden emin bir şekilde çünkü Kim'in kişiliğini iyi biliyordu.