Bölüm 64: Ortasındayken için için baharı aramak insan doğasında vardı

246 52 13
                                    

Kraliyet alayının başkentten Yong vilayetine varması yirmi günden fazla sürmüşken, geri dönüş yalnızca on iki günlerini almıştı.

Atlar dört kez değiştirilmişti. Bu, Nangong Jingnu'nun hayatı boyunca yaptığı en yorucu yolculuktu. Sonunda Zhenzhen prenses malikanesine varmıştı, fakat daha banyo yapıp üzerini değiştiremeden bir hizmetçi kız yüzünde ciddi bir ifadeyle rapor vermek için Chuntao'ya doğru yürüdü.

Chuntao duydukları karşısında büyük bir şok geçirdi. Qiuju'yu kenara çekerek kulağına birkaç şey fısıldadı. İkisi bir süre tartıştıktan sonra Qiuju, Nangong Jingnu'ya doğru geldi.

"Ekselansları."

"Banyo hazır mı? Yorgunluktan ölüyorum."

"Ekselansları... bu hizmetçinin bildirmesi gereken bir şey var."

"Söyle."

"Qingming festivalinin arifesinde Weiyang Sarayı'nda yangın çıkmış..."

Nangong Jingnu'nun kaşları çatıldı, "Kayıplar nedir?"

Qiuju yere diz çöktü, ardından kısık bir sesle cevapladı, "Otuz altı odanın tümü yanıp kül olmuş..."

Nangong Jingnu şiddetle ayağa fırladı, "Kurtarılabilen bir şey olmuş mu?"

Qiuju başını iki yana salladı. Nangong Jingnu'nun bedeni hafifçe sallandı, ardından hızla dışarı koştu.

... ...

Bir araç, Weiyang Sarayı'nın önünde durmuştu. Eskiden olan o parlak sarı çatı artık görünürlerde yoktu, çevresindeki duvarlar bile kömürleşmişti.

Nangong Jingnu araçtan atlayarak inip Weiyang Sarayı'nın içine doğru ilerledi. Ondan fazla sayıda hadım kalıntıları temizliyordu. Nangong Jingnu'yu gördüklerinde hepsi yapmakta olduğu işi bıraktı, ardından diz çöktüler, "Ekselansları Zhenzhen'e selamlar."

Nangong Jingnu önündeki bu manzara karşısında bakakaldı. Gözünün görebildiği tek şey kömürleşmiş siyahlıklardı. Odalardan hiçbirinin yapı iskeleti bile kalmamıştı!

Hep Weiyang Sarayı o kadar büyük ki kişiyi yalnız hissettiriyor, diye düşünmüştü; fakat her şey yanıp kül olduğu zaman daha da geniş hale geleceğini beklemiyordu.

"Baş hadım nerede?"

Hadımlardan biri, elindeki süpürgeyi kenara atarak hızlı adımlarla Nangong Jingnu'ya doğru geldi, "Bu hizmetkar Ekselanslarını selamlıyor."

"Kurtarılabilen herhangi bir şey oldu mu?"

Hadımın yüzünde sıkıntılı bir ifade oluştu, "Bu..."

"Kurtarılan bir tablo var mıydı?"

"Bu hizmetkar ölmeyi hak ediyor."

"...Hepiniz çıkabilirsiniz."

"Anlaşıldı."

Chuntao ve Qiuju bakıştı, ardından sessiz bir şekilde gerilediler.

Zaman yavaşlamış gibiydi. Chuntao birkaç kez bakmak için içeri girmek istedi, fakat Qiuju onu her seferinde durdurdu.

Nangong Jingnu geri gelmeden önce iki saat boyunca o kalıntıların içinde durmuştu. Sessizce araca bindi, "Malikaneye dönüyoruz."

"Anlaşıldı."

Qi Yan yıkanmayı bitirmişti. Bedenindeki tüm tozlardan arınmış ve temiz bir kıyafet takımı giymişti, katlanır paravanın arkasından çıktı.

Birden, odanın dışından oraya doğru gelen küçük adımların sesini duydu. Bunun hemen ardından da odanın kapıları itilip açılmıştı.

"Ekselanslarına selamlar."

Clear and Muddy Loss of Love [GL] - I. KısımWhere stories live. Discover now