HERKES İÇİN HATIRLANACAK BİR SON

4.2K 429 118
                                    


                     

Başımı tepelemizde seyrek, hafif bir süzülüşle akıp giden, gri-siyah bulutların iç karartan görüntüsüne çevirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Başımı tepelemizde seyrek, hafif bir süzülüşle akıp giden, gri-siyah bulutların iç karartan görüntüsüne çevirdi. Nefes alamadığımı, başımın döndüğünü ve hiç olmayacak kadar güçlü hissettiğimi fark etti. Emin olmadım yine de. Her şey, farklıydı. Bu diyar,bu kaos farklıydı. Hiçbir telafisi olmayacak hükümler giydirirdi insana. Farkına bile varmadan hükmün altında boğulur,yine de tutunacak bir el için uzandığında ateşin hiç olmadığı kadar yakıcı bir güçle sizi tuttuğunu fark ederdiniz. Zihnin tartar, ölçer ve beden için bazen iyi olanı seçer,sen bu iyi içinde bir sağa bir sola bocalardı insan. Kendini varla yok arasında çırpınıp durduğun bir anda sıkışır kaldırsın. Çünkü zihnin oyunları, bazen ters köşe yaratır ve sen kendini içi geçmiş bir şekilde sırt üstü uzanırken bulurdun.

Şimdide böyle olmalıydı.

Victor, kız kardeşlerimi saraya sadece birkaç mil uzaklıkta olduğunu ve kendi görevlendirdiği komutanlarıyla çoktan saraya varmış olacaklarını söylediğinde atı geriye sürmüş, hızla saraya doğru gidiyordum. Mutluydum, heyecanlıydım ve içimde titreşen yeni doğmuş bir güneş vardı.

Sonra yolumuza çıkan bir ordu ateşi görünce, kursağımda aşağıya akan lavların ölümcül yokluğunu iliklerime kadar hissettim. Ama bu an tam anlamıyla çöküşün yaşandığı an değildi. Kahretsinki yakın bile değildi.

Her şeyi yerli yerinden söküp,ters düz değil,yok edecek şey o şeylerin arasından süzülüp öne çıkmasıyla oldu. Kız kardeşlerimi orada görünce attımdan atladım, yaklaşmaya cesaret edebildiğim kadar yaklaştım. Bir şeylerin ters gittiğinin farkındaydım. Tek düşünmek istediğim ise bu gerçekliğe yakın bile değildi.

"Daha fazla yaklaşma abla!"diye bağırdı Ulrika.

Ayaklarım, bileklerime demir bloklar bağlanmış gibi donup kaldı.

"Neden?"diye sordum.

"Ben bugün buraya, başka bir amaç için geldim abla. Senin içinde doğru olanı yapacağım. Şimdi arkandaki o insan sürüsüne sırtını çevir ve bana gel. Doğru tarafa gel."

Dehşetle sarsıldım. Duyduğum, zihnimin oyunu olmalıydı. "Ulrika,arkanda duranlar canavar."

Dudaklarından soğuk,minnik bir gülümseme belirdi. Bu tavır ve zalimlik ona ait olamazdı. Benim küçük kız kardeşime ait olamazdı.

"Asıl canavarlar insanlardır."diye dişlerinin arasında tısladı."Bizden, Kaosu'tan yıllarca nefret ettiler. Amaçları bizi yeryüzünden silmekti." Kararlı bir şekilde başını salladı. Bakışları keskinleşti ve zarif, ince parmaklarına yakışmayan kılıcı daha sıkı bir tutuş için elini gevşetti. "Ama hayır,"Gözlerinde karanlık bir parıltı belirdi. "Yeryüzünde insan kirliliğini bugün temizleyeceğiz. Ve sevgili abla, şimdi ya bana katıl ya da boynuna kılıç geçireceğim insanlara sende katıl."

ATEŞ ORDUSU | DÜZENLENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin