<6>

782 20 10
                                    


🥼🏥
______________________

Louis odanın yanında yazan isime bakarak iç geçirdi.

'Dr. Harry Styles'

Kardeşinin kalp doktoru.
Yaklaşık 5 ay önce kardeşinin geçirdiği ufak bir rahatsızlıkla hastaneye getirmiş, aslında kalp rahatsızlığı olduğunu öğrenmişlerdi. İşte Harry, o günden beri kardeşinin hem doktoru hem arkadaşı olup onunla ilgilenmişti.
Tabi arada Louis'le de ilgilenmişliği vardı.

Dr. Styles uzun boylu, geniş omuzlu, kıvırcık saçları ve yeşil gözleri olan mükemmel bir insandı.
Louis onu ilk görüşünü hatırladı.
Kardeşi için endişeliydi. Harry ona herşeyin yolunda olduğunu sadece biraz beklemesi gerektiği söylemiş, sarılarak onu sakinleştirmişti.
Louis o günden sonra kendisini Harry'den hoşlanırken bulmuştu. Her hafta en az iki kere kontrole gittikleri için Louis, Harry'i daha çok görme fırsatı buluyordu.

Başta bu hissettiğini becillik olduğunu düşünse de, kardeşinin durumunun her gün daha iyiye gitmesiyle daha da rahatlamışlardı.

Louis'nin bu ilgisinin Harry'de farkındaydı. Hatta bir kere ufak bir kafeye, birşeyler yemeye bile gitmişlerdi. Louis bunu randevu olarak kabul etmişti. Ne kadar imkansız olsa da Harry'nin de ona karşı biseyler hissettiğini düşünüyordu. Her şey bir yana, aralarındaki cinsel gerilim gözle görülür boyuttaydı. Bazen tüm bu hissettiklerinin bundan kaynaklandığını bile düşünmüştü.

Normalde bu tarz 'doktor, hasta' ilişkileri ilgisini çekmese de, beyaz önlük giymiş, boynunda steteskopu ve dar kotuyla etrafında gezinen Dr. Styles ilgisini çekmeyi başarmıştı. Şimdi de aylardır hoşlandığı doktorun kapısında, şehirden ayrılmadan önce son kez görüşmek için bekliyordu. Son aylarda hastaneye oldukça para harcamışlardı. Louis'nin şu anki maaşı da bu durumla pek başa çıkamıyordu.

Bu yüzden iş imkanı daha iyi bir yere taşınmaya karar vermişlerdi. Birkaç kere Harry hastane masraflarını ödemeydi teklif etse de Louis kesinlikle kabul etmemiş, ona çenesini kapatmasını söylemişti.
Gözlerini kapatarak elini kapıya uzattı. Aklından söyleyeceklerini düşünürken kapıyı çaldı. İçerden Harry'nin sesini duyduğunda kapının kolunu çevirerek içeriye adımladı. Karşısında gözünde gözlükleriyle elindeki kağıtları inceleyen Harry'le gülümsedi.

Harry kafasını kaldırdığında karşısında Louis'yi gördüğünde suratına kocaman gamzeli bir gülücük yerleştirerek elindeki kağıtları masaya bırakarak ayağı kalktı.

"Şey selam." Louis kapıyı arkasından kapatarak mırıldandı. "Merhaba Lou, seni görmek çok güzel."

Harry Louis'ye yaklaşarak gülümseyerek ona sarıldı. Louis bu sarılışa anında karşılık vererek kafasını kıvırcık olanın boynuna soktu. Kutsal boy farkları...

Ayrıldıklarında Harry küçük olanı kolundan tutarak odasında bulunan koltuklara çekmişti.
"Bu gün randevunuz yoktu."

"Harry, seninle birşey konuşmam gerek."

Louis eliyle ensesini kaşırken mırıldandı. Louis'nin mırıldanmasıyla az önce gülümseyen Harry'nin yerine kaşları çatık endişeli bir Harry gelmisti. "Ciddi bişey mi var eğer öyl-"

"Hayır. Yani öyle bişey değil." Louis gözlerini kapatarak iç geçirdi. Bu kadar zor olacağını tahmin etmemişti. Az önce ona gülümseyen kıvırcığın şimdi böylesine endişeli görünmesi onun yüzündendi Ve bunu bilmek çok acıtıyordu.

"Harold ben... biz taşınıyoruz." Harry gelen cevapla kaşlarını biraz daha çattı. "Eşyaları taşımak için mi bu kadar endişelisin. Bir kaç kişiyle görüşe-"

wanna ride? | larryWhere stories live. Discover now