wanna ride? | larry

<26>

🍭

Harry masanın üstünden defter ve kitaplarını toplayıp, oturdukları yerin çaprazında oturan arkadaşının yanına yerleşerek elindeki kitapları masanın üzerine bıraktı. Bu arada sınıfa yeni giren Louis, Harry'nin yanındaki yerine geçmesiyle ilgili söylediklerini duyup umursamadan yanındaki Niall'a doğru döndü. Louis, Harry'nin başka yere geçmesine homurdanıp en arkadaki yerlerine otururken gözünü çaprazında ki masaya taşınmış olan kıvırcıktan ayırmıyordu. Aslında güne güzel başlamışlardı. İlk iki dersleri boştu. Bu sayede sevgilisiyle beraber boş bir sınıfa geçip uyuklamış, gülüşmüş çok azıcık da öpüşmüşlerdi. Zil çalınca da sonraki derslerin dolu olduğunu bilerek zar zor sınıftan çıkmış bir şeyler atıştırmak için kantine ilerlemeye başlamışlardı.

Tam bu sırada Louis'nin arkadaş çevresinden tanıdığı bir kız yollarını kesip Louis'le özel konuşmak istediğini özel kelimesini vurgulayarak belirtmişti. Harry'nin onu reddet bakışlarını görse de kızı onaylayarak Harry'nin delici bakışlarını aldırmamaya çalışarak bir masaya oturmuşlardı. Harry başından beri kızın ondan hoşlandığını bu yüzden biraz daha mesafeli davranması gerektiğini -hatta konuşmayı kesmesini söylemişti fakat Louis arkadaş olduğu kızla iletişimini böyle birden kesemeyeceğini söylemişti. Sonuç olarak kız Louis'ye ondan hoşlandığını söylemişti. Harry yine haklı çıkmıştı. Kıza zaten bir sevgilisi olduğunu arkadaş olarak daha iyi kalacaklarıyla ilgili birşeyler söyleyip, kantinden hızlıca çıkan sevgilisinin peşinden sınıflarına çıkmıştı.

Harry'nin çantasını yanından kaldırdığını ve başka yere geçtiğini görünce itiraz etse de kapıdan içeri sessiz olmalarını söyleyerek giren matematik öğretmenleriyle mecburen sessizce yerine geçmişti. Şimdi de sıkıcı matematik dersinde çaprazında oturan kıvırcık kafalı çocuğu izliyordu. Harry kafasını eline yaslayıp tahtadaki anlamadığı yazılara bakarak birden gelen deftere karalama yapma ihtiyacıyla elini sırasının altındaki kalemlere doğru uzattı. Sıranın altındaki eli Niall'ın tarafında ki küçük paket çikolataya çarparken aklına gelen fikirle gülümseyerek çikolatayı kendi tarafına çekti. Niall'a daha sonra yeni bir çikolata alabilirdi. Sıcaktan erimiş çikolatayı çok ses çıkarmamaya çalışarak paketinden ayırıp hızlıca ağzına atarken, öğretmenin farkedip farketmediğine kontrol edip ağzındaki çikolatayı hızlıca çiğneyip yutmuştu.

Bu sırada öğretmenin tahtaya dönüp yazı yazmasıyla hırsat ayağına gelmişken kafasını arka çaprazında oturan Louis'ye çevirip, zaten onu izleyen çocuğa sinsice gülümseyerek elini ağzına götürdü. Parmağındaki çikolatanın tadını çıkararak gözlerini tamamen kapadı ve parmağını ağzında biraz içeriden dışarıya doğru hareket ettirmişti. İşaret parmağında kalan kalıntıları dilini çıkartıp yalarken gözlerini ondan ayırmamaya çalışıp arada da yan gözle onu farkeden birinin olup olmadığını kontrol etmişti. Islanan işaret ve orta parmağını son kez ağzına sokup çıkardıktan sonra diliyle dudaklarını yalayarak önüne dönüp arkasına yaslanmıştı.

Arkasında Louis'nin kısık inleme sesini öksürerek saklamaya çalışmasına kıkırdadı. Birkaç dakika sonra da Louis'nin tuvalete gitmek için zar zor izin almasıyla kahkahasını bastırmaya çalışmıştı. Demek Louis Harry'nin masumca ellerindeki çikolatayı temizlemesini yanlış anlamıştı. Ne yazık. Yaklaşık 5 dakika sonra da öğretmene hasta olduğu ve revirden izin alıp eve gitmesi gerektiğini söyleyerek sınıftan çıkıp erkekler tuvaletine aceleyle ilermeye başlamıştı. İyi ki öğretmen çok sorgulamadan izin vermişti.

Yoksa Louis'yi tuvalette yanlız başına bırakmış olacaktı. Geldiğinde, kapıyı yavaşça açtı. Aynanın karşısında yüzünü yıkadığı belli olan çocuğu şaşırtarak hızlıca içeri girip arkasından tuvaletin kapısını kilitledi. "Burada ne işin var?" Kıvırcığın ona sinsi gülümsemesiyle ona yaklaştığını görünce gözleri heycanla irileşmişti. Harry, Louis'nin önündeyken onu banyo duvarlarından birine sert bir şekilde çarptı ve kulağına yaklaşarak burnunu oraya sürttü.