wanna ride? | larry

<22>

🎁🪄

Harry her adımında içinde hissettiği aletle inlememek için kendini sıkarken, Louis önünde yardıma gelen kadına mağazada ne aradıklarını anlatıyordu. Arada Harry'e bakıp gülümsüyor, kadının hangi reyona gitmeleriyle ilgili anlattığı şeyleri dinliyorlardı.

Pazar günüydü ve ikisi de bu günü alışveriş yaparak geçirmeyi planlamıştı. Buraya kadar her şey güzeldi. Evden çıkmalarına yakın Louis arkasında sakladığı bir şeyle içeri girmiş, alışverişi daha eğlenceli hale getireceğini söyleyerek arkasını dönüp eğilmesini istemişti. Harry ne olacağını ufaktan anlayıp eğilirken içine giren vibratörle bu günün zor geçeceğini anlamış olmuştu. Şimdi de son mağazalarına girmişlerdi.

Harry'nin hali Louis'nin hoşuna gitmiş olacak ki önceki mağazalarda onu otutturmamış bir şey almasalarda koca mağazada peşinden sürüklemişti. Şu an son mağazaya girmişlerdi. Harry Louis'yi kenara çekmiş, artık eve gitmesi gerektiği ve bunun son girdikleri yer olacağı konusunda anlaşmışlardı. Ona doğru yürüyen Louis'le kafasını sallayıp yaslandığı duvardan ayrılırken gözleriyle etrafa bakındı. Hafta sonu olmasından kaynaklı oldukça kalabalıktı.

"Hadi bir şeyler seç de.. bir an önce evimize gidelim." Son kısmı Harry'nin kulağına eğilip söylerken Harry, yutkunarak elini göğsüne koyup yavaşça onu kendisiden uzaklaştırdı. Birlikte birkaç kot, kazak, ve şort bakarken Harry gördüğü tişörtle elindeki kıyafetlerle duraksamıştı. Mavi kısa bir tişört dikkatini çekmişti. Uzanıp tişörte dokunduğunda kumaşının elinin içinde yumuşacık olduğunu görerek askısından çıkarıp eline aldı. Arkasını çevirdiğinde aynı renk kısa şortunu gördüğünde bunun yatarken giyilen takımlardan olduğunu anlamıştı. Kendi üstünde nasıl olacağını düşünürken arkasından karnına dolanan bir çift kolla aldığı takımı geri bırakarak Louis'ye döndü. Louis önlerindeki askılıktan kıvırcık çocuğun bıraktığı takımı alıp tekrar onun eline tutuşturdu.

"Üstüne nasıl durduğunu görmek istiyorum. Ben aldıklarımızı öderken sende bunu dene." Burnunu saçlarının arasından geçirip boynuna bir öpücük bırakarak mırıldandı. Harry yanaklarının ısındığını hissederek elindeki tişörtü sıkarken, Louis elindeki daha önce aldıkları kıyafetleri yerdeki sepetlerine koyup kasaya ilerlerken Harry elindeki takımla oracıkta kalmıştı.

Hızlı adımlarla boş olan kabinlerden birine girip kapıyı arkasından kitleyip döndüğünde aynadaki yansımasıyla karşı karşıya kalmıştı. İlk önce kot pantolonu çıkarıp -çünkü dardı- yere atarken daha sonra üstündeki tişörtünü üzerinden ayırıp kapının arkasındaki askılığa aşmıştı. Tişörtü askıdan çıkarıp üzerine giydiğinde arkasını dönüp aynaya baktı. Kalın vücudu yüzünden tişört midesinde kalırken kelebek dövmesinin birazını açıkta bırakıyordu. Sırtını dönüp tişörtü incelemeye devam ederken birden kapının çalınmasıyla sıçrayıp kapıya döndü.

"Kapıyı açar mısın sevgilim." Louis'nin sesini duyup rahatlarken aynada gördüğü yansımasıyla aniden panik yapmaya başlamıştı. Komik gözüküyordu.

"O-olmadı. Çıkarıyorum şimdi." Louis tekrar kapıyı çaldı.

"Görmek istiyorum Harry." Harry yutkunup kapının kilidini açarken Louis'nin içeri girip kapıyı kapatarak Harry'e döndü. Harry onu süzen mavi gözlerle yanaklarının tekrar ısındığını hissederek ellerini tişörtün eteklerine getirerek çekiştirdi.

"Biliyorum olmadı.." Louis ellerini Harry'nin kilerin üstüne yerleştirip indirirken onu biraz ittirip sırtını soğuk aynaya dayanmasını sağladı.

"Hayır, çok yakışmış. Evde bunun şortunu giyip gezmeni dört gözle bekliyorum." Elini çıplak kalmış kavisli beline getirip okşamaya başladı. "Harikasın." Louis, dudaklarını saçlarının altında kalan yumuşak boynuna bastırıp, parmaklarını kalçasından yukarı doğru hareket ediyor ve kısa tişörtün altındaki yumuşak tene dokunmaya başlamıştı.