<16>

621 10 1
                                    

📸✨️

Louis, onları çekmeye başlayan kameraları görünce yüzüne her zaman yaptığı sahte gülümsemeyi yerleştirdi. Yanında ki sevgilisi (?) nin elinden tutup birkaç poz verirken, onun tek isteği eve gidip uyumaktı. Ama Eleanor'un ısrarlarıyla gece gece paparazilerin kaynadığı defileye gelmişti.

Paparazilerin orda olması bir yandan da işine gelmişti. Böylece bu gün yayılan fotoğraflar birkaç hafta konuşulur, Louis en az bir iki hafta evden çıkmadan mutlu bir şekilde yaşayabilirdi. Bir de modellerin bazılarının erkek olduğunu öğrenmişti. Bu yüzden de gelmeyi kabul etmişti. Louis kameralara birkaç gülümseme daha verip sevgilisinin -ya da sevgilisi olarak gösterilen kızın- elini tutarak gösterinin olacağı salona doğru ilerledi. Göz önünde olmaları için tabiki de en öndeki koltuklardan yer ayırtmışlardı. En azından sahneyi görmesini engelleyecek insanlara sinirlenmek zorunda kalmayacaktı.

Eleanor ona moda ve bir sonraki gösteri hakkında bilgi vermeye başladığında kafasını çevirerek etrafı incelemeye başladı. O iyi bir kızdı Louis onu seviyordu. Iyi arkadaşlardı. Ama bazen gerçekten çekilmez olabiliyordu. Aynı şuan da olduğu gibi. Işıkların birden kararmasıyla etraf sessizleşmişti. Defilenin başlayacağına dair birkaç anons geçerken herkes ilk gelecek mankeni bekliyordu. Hoparlörden Louis'nin bilmediği hafif bir şarkı çalmaya başladığında yerden hafif bir sis dumanı yükselirken ilk manken sisin arkasından görünmüştü. Yürümeye başladığında Louis onu incelemeye başladı. Sarı düz saçları arkaya doğru yatırılmıştı.

Üstünde gömleksiz bir ceket, altında da kahve rengi kumaş pantolonu vardı. Louis bir kez daha modadan hiçbirşey anlamadığını farketmişti. Ona gore sıradan bir ceket ve pantolondu ama etrafında ki video çeken insanlara bakılırsa onlar daha farklı seyler görmüşlerdi. Ilk manken dönerken ikinci mankenin sahneye çıkmasıyla dikkat bu sefer ona yönelmişti. Siyah dalgalı saçları arkadan bağlanmış üstünde siyah işlemeli bir gömlek ve altında da yine siyah işlemeli pantolon vardı.

Çok sert duruyordu. Louis onu burda görmese bir spor öğretmeni falan olduğunu düşünebilirdi. Onu sevmemişti. Ikinci manken de dönüp giderken üçüncü manken podyumda gözüktü. Sisin arasından gecerken Eleanor'un koluna girdiğini hissederek kafasını ona çevirdi. Daha sonra karşısındaki kameraları farkederek çekimi bozmayarak kafasını tekrar sahneye çevirdi. Üçüncü manken diğerlerinden daha yavaş yürüyordu. Üstünde diğerlerinin aksine parlak mavi takım icinde de siyah gömleği vardı. Saçları herhangi birşey uygulanmamış gibi her adımında hareket ediyordu.

Gözlerini yüzüne indirdiğinde mankenin de ona bakmasıyla göz göze gelmişlerdi. Louis çocuğun güzel yüzünü incelerken, mankenin gözlerini ondan çekip karşıya bakarak hafifçe gülümsediğini farketti. Louis çocuğun yanağında oluşan hafif çukura adeta düşerken çocuğu gözleriyle takip etmeye devam etti. Gözleri çocuğun geniş sırtına bakarken, gözleri bacaklarına dogru kaymaya başladı. Pantolon bacaklarını sıkı bir sekilde sarmış bütün hatlarını ortaya çıkarmıştı Ceketi kalçasının biraz üstünde denk geldiği icin bir süre kalçasını kesmiş olabilirdi. Model dönüp giderken gözleri hala onu takip ediyordu.

Çocuğun sislerin arasından kaybolup yerine dördüncü mankenin almasıyla arkasına yaslandı. Sonra kafasını yanında ki kıza çevirdi. "Az önce geçen menken. Adını biliyor musun?" Yani burası ünlü bir markanın defilesiydi bu yüzden de mankenler çoğunlukla biliniyordu. Eleanor kaşlarını çatarak ona baktı. "Yeni mankenlerden biri olması lazım. Adı Harold? Hayır Harry. Adı Harry'di evet." Louis yüzündeki gülümsemeyle tekrar arkasına yaslandı. Demek adı Harry'di.

Harry nihaneyet sahne arkasına vardığında koltuğa oturarak sakinleşmeye çalıştı. Düşmeden ya da tökezlemeden sahneden çıkmayı başarmıştı. Genelde heyecan yapmazdı. Sadece yürür döner ve tekrar yürüyüp sahneden inerdi. Böyle çok kolaydı. Ama bazen gözleri onu izleyenlere kayıyordu. Böyle zamanlarda da gereksiz heyecan yapmaya ve dikkatsizleşmeye başlıyordu. Arkada ne kadar insanlara bakmaması konusunda tembihlense de arada gözleri kayıyordu. Bu gün de öyle birşey olmuştu.

wanna ride? | larryWhere stories live. Discover now