3. Bölüm: "Ateş"

130K 9.2K 21K
                                    

Keyifli okumalar!

Okumaya başladığınız gün ve saat lütfen.

Ve arkadaşlar lütfen hayalet okuyucu olmayın. Yorumlar yazın isterseniz gelin özelden konuşalım sohbet edelim. Siz yazdıkça inanın ben daha çok hevesle yazıyorum, daha hızlı bölümler geliyor. Seviyorum sizleri...

3 Şubat 00

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3 Şubat 00.12

Bazen, bazı kişiler için çoğu şeye katlanırdınız. Çoğu şeyin önüne atlar, o kişinin tek bir saç teline zarar gelmesin diye yanmayı göze alırdınız.

Yanıyordum, Peri'm için.

Elinde bir bıçak vardı, babamın. Ucu hep bana dönük olmuştu. Öyle hastalıklı bir ruhu vardı ki, bıçağın ucunu başkalarına doğrultacak diye ödüm kopardı. O Peri'ye hiçbir zaman zarar vermemişti. Ama olur da o küçücük ihtimal için bıçağın önünden çekilmiyordum.

İlgi hep benim üzerimde olursa, nefretini püskürtecek biri olduğu sürece çıkmazda kalmaz doğruca bana gelirdi. Bu sayede diğerlerini koruyabilirim diye düşünmüştüm, yıllar önce.

Tabii yıllar düşüncemi doğrulamıştı.

Küçükken aklımda bunu düşünüp direnmeden ilk kez babamın önünde dimdik durduğumda, annem yüzüme bakmıyordu.

Bıçağın ucu bana dayandığında da tektim. Sandalyeyle bana saldırmaya çalıştığında da tektim. Saatlerce beni banyoya kilitlediğinde, saçlarımı yakmaya çalıştığında da tektim. O yüzden anlamaya çalışmayı bırakmıştım.

Tek olmayı ben seçmemiştim, buna mecbur bırakılmıştım. Farklı yollar elbet vardı fakat ben daha çok küçüktüm. Neyi seçmem gerektiğini bile bilmezken bu anıma kendi kendimi getirmiştim ve yine aynı şekilde ilerleyecektim.

Bu yaşananlardan dolayı hiçbir zaman Peri'yi kıskanmamıştım. Elbette çok imrenirdim fakat bu hastalıklı bir düşünceye dönüşmemişti, izin vermemiştim. Çünkü o daha küçücüktü. Hiçbir şeyden haberi olmayan birini suçlayamazdım. Sırf ebeveynlerinin bu adaletsiz davranışları yüzünden bir gün bile onu sevmemezlik yapmadım. Aksine onlar beni kayırdıkça ben daha fazla sevdim.

Olur da kötü şeyler yaşarsa sığınacağı bir ablası vardı. Onun da yalnız olmasını istemedim. Yalnızlık kötüydü. Ve o bıçağı alıp kendi göğsüne saplayabilecek kadar da tehlikeliydi.

Peri kucağımda uyuyakalmıştı. Kafası koluma yaslıyken kolumu biraz kaldırarak burnumu boyun girintisine yasladım. Derin bir nefes içime çektiğimde vücudum gevşiyordu. Kokusu o kadar güzel geliyordu ki anlatamam. Çoğu uyuşturucudan daha etkiliydi benim için.

Camdan dışarıya baktım. Hava bozuyor gibiydi. Yağmurun yavaş yavaş çiselediğini duyabiliyordum. Camım da açık olduğu için soğuk rüzgar süzülerek içeriye giriyordu. Bu gece çetin geçecekti anlaşılan.

22 | GECENİN SANRISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin