1 | 13. Bölüm: "Zifiriye Tutsak"

68.1K 5.9K 6.1K
                                    

1.KISIM

Hepinize merhabalar. Bölümü hemen paylaşmak istedim. Hazır yarın tatil, keyifle okuyun. Kitabı yarıladığımız için artık daha fazla olaylar olmaya başlayacak. İşler iyice kızışıyor...

Umarım uyumamışsınızdır...

Hepinize keyifli okumalar dilerim!

Başladığınız gün ve saat.

Ne kadar çok etkileşim gelirse o kadar hızlı bölüm gelecektir bu nedenle lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

🕯

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🕯

"Nasıl bir duygu doktor? Elleri kolları bağlı bir şekilde durmak, saatlerce..." Kızın kıkırtısı zifiri karanlık odada yankılandığında, korku dolu gözlerle baktı ona doktor. Korkudan tek kelime edemiyordu.

"Size dedim ki; beni dinleyin. İki dakika insanca konuşalım dedim, dinlemeden bastınız deli damgasını."

Yatağın etrafında dönmeye başladı.

"Şimdi söyle bana, ben seni dinlesem hiç yakışır mı bana?" Dudaklarını yapmacık bir şekilde büzerek üzgün üzgün baktı ona. "Ben seni şimdi dinlesem, haksız yere deli damgası vurduğun insanların hakkına girmez miyim?"

Dizini yatağa koyduğunda üzerine eğildi ve uzun tırnaklarını doktorun bileğinin damarları üzerine sürttü. "Bu ellerinde mi aldın paraları?"

Doktor şiddetle kafasını iki yana sallayarak kendince itiraz ettiğinde bu haline gülmeye başladı kız. "Aynı şekilde beni buraya bağlatırken böyle gözükmüyordun ama!" dediğinde yatağın kenarındaki komodinin üstünde duran neşterlerden birini aldı eline.

"Odama her gün neşter gönderirken öyle demiyordum ama değil mi?!"

Parmakları arasında hissettiği soğuk metal hiç olmadığı kadar zevk veriyordu şu an. Kafasını yana eğdi.

"Beni buraya haksız yere yatırmak için verilen parayı ilk hangi elinle aldın, söyle bakalım. Sağ mı?"

Neşteri tutan elini kaldırdığında adam deli gibi kafasını iki yana salladı.

"Sağ değil mi? Sol o zaman," diyerek yönünü değiştiğinde doktor yine kafasını sallamaya başladı. Dudaklarını büzdü kız. "İllaki birini seçmek zorundayız doktor."

Doktorun korkudan ağlamaya başladığını gören kız seslice gülmeye başladı. "Ben hiç ağlıyor muydum? Hastalarınıza hiç iyi örnek olmuyorsunuz doktor."

Ellerimi yeniden kucağına indirdiğinde, neşter hala parmaklarının arasındaydı. Simsiyah gözleri zifirinin içinde kaybolurken, "Hiç yardımcı olmuyorsun. Pekâlâ o zaman... Seçme sırası bende."

22 | GECENİN SANRISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin