4.BÖLÜM

14.9K 917 146
                                    

Keyifle okuyun!

Keyifle okuyun!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


🌊🔥

Sessizliğin ağır yükünü kenara attığım vakit çaylarımız gelmişti. Ben hala durumun garipliğiyle masa ile bakışıyordum. Bu sözleri ile kalbime nasıl bir canlılık kattığından haber yoktu.

Eve gidince cevabı olumsuz dahi gelse-ki bu durumdan ötürü olmayacağını bastıra bastıra söylemişti- cansız bir heykel gibi vitrin camında duran kalbim yavaşça çözülmüş, kendime olan öz güvenim yerine gelmişti, hissediyordum.

"Eyvallah kardeşim!" Garson gülümseyerek yanımızdan ayrılınca çay bardağımı önüme doğru çektim. Göz ucuyla  bardağına uzanan elini görmüştüm. Artık bu suskunluğuma son vermem gerektiği kanaatine  vardığımda arkama yaslandım. 

Oldukça rahat gözüküyordu. Herhangi bir heyecan belirtisi yüzünde yoktu. Bu titreyen ellerime hakaretti resmen. Konuyu farklı bir yöne çekmek adına konuştum. "Sanırım ilk görüşmeniz değil?" 

Başını ağır ağır salarken dudağından ayırdığı çay bardağını masaya bıraktı. Ellerini masanın üstüne gerisin geriye bağlarken sorumu bir de sözlü olarak cevapladı.

"Evet, ilk değil. Uzun zamandır evlenmek istiyorum." Anlayışla başımı salladım. Rükiye Hoca'da bu durumdan bahsetmişti.

Ben alacağım olumsuz cevaptan o denli emindim ki hiçbir araştırma yapmadan gelmiştim. Ne sorulurdu bilmiyordum ki? Açıkcası annemi ve Saliha'yı azıcık dinleseydim demeden edemedim.

"O halde bu görüşmeyi de sizin insafınıza bırakıyorum. Ne sorulur hiç bir fikrim yok." Dedim samimiyetle. Saçmalamadan önce bir ön bilgi vermek istercesine tatlı bir yakınmaydı bu.

 Haris başını eğerek gülmüştü. Alnına doğru dökülen saçlarına kaydı bakışlarım. Öyesine ona ait bir hareketmiş gibi duruyordu ki saatlerce izleyebiliridim."Anlıyorum.İnanın konuştukça devamı geliyor. "

Anlamsız bir şekilde sürekli gülesim geliyordu. Hayır, ortada komik bir durum olmamasına rağmen bir kahkaha patlatasım vardı.

Deliriyor muydum? Belki.

Henüz ne düşündüğümü, bu içimdeki kördüğümü nasıl yapar da çözerdim bilemiyorum.

Belini doğrultup dudağına diliyle bir fiske vurdu. "Baştan başlayalım. Yirmi yedi yaşındayım. Annem emekli hemşire, babam  inşaat mühendisiydi, o da emekli şu anda. Ben de savunma sanayisinde uçak mühendisiyim, ASELSAN'da." 

Şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım."Aa, mühendis olduğunuzu biliyordum ama ASELSAN gibi büyük bir şirkette olduğunuzu bilmiyordum, ne güzel."

Başını salladı. Mesleğini çok sevdiği, konusu açıldığı andan beri gözlerinde parlayan ışıltılardan belliydi.

"Hangi üniversiteden mezunsunuz?" Dediği gibi konuştukça açıldığımı,üzerimdeki bu gerginliği attığımı hissediyordum.

İHTİRASIN YANIK TENİ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now