"Bir ihtirasın ateşiyle yanıyordum, kocaman bir dalga olup beni söndüren Haris'e dek."
İçime sağanak gibi yağmıştı aşkı. Hiç istememiştim onu da kendimle yakmayı ancak bakışları niyetimi tartarcasına ele geçirmişti beni. Engelleyememiştim gönül kuşu...
Bilgisayarım hakkın rahmetine kavuştu,ben gidip biraz ağlarken siz bölümü keyifle okuyun🥺🙄
‼️Lütfen bilmediğiniz sınavlar hakkı da ahkam kesmeyiniz...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
🔥🌊
Kalbimi avuçlarımın içine alsaydım kuvvetle muhtemel atış hızındandolayı yeri boylamıştı. Karnımdan boğazıma kadar çıkan iç gıdıklayıcı her neyse hem midemi bulandırıyor hem de dik bir rampadan inermişcesine tüm organlarımıhoplatıyordu.
Gözüm sürekli saate kayıp duruyordu. Sürekli demek de yanlıştı gerçi,oradan ayrılmıyordum bir saniye bile.
Krem rengi,medine ipeği şalımın üzerinden boynumu ovaladım. Telefonumdan yine mesaj sesi geldiğinde masanın üstüne eğildim .
Saliham
Gelmediler mi hâlâ?
Siz
Saat daha sekiz olmadı,gelirler elbet.
Her ne kadar sakin yazmaya çalışıp heyecanımı örtsem dahi telefonu tutan ellerim dahi titriyordu.
Of!
Niye bu kadar heyecanlanmıştım ki sanki.
Saliham
Yemeğe değil de çaya gelmeleri iyi olmuş. Ne yalan söyleyeyim Haris Bey'in bu kadar hızlı çıkacağını düşünmemiştim.
Yemeğe diye konuşulmuştu ancak Haris 'in annesi Nurdan Hanım, çaya gelmeyi daha uygun görmüşdü. Yemek nasip olur da işler ciddileşirse o zaman daha münasip bulunmuştu.
Siz
Bu yaşananlar şaka gibi geliyor,Saliha. Ben bir adamla buraya kadar geleceğimi düşünmemiştim hiç.
Saliham
Şimdi bayramlık ağzımı açtırma bana.Kendine az çektirmedin.
Bu kendimden ziyade kimseyi bu durumda bırakmamak için verdiğim bir mücadeleydi bana kalırsa. Evet,bu durumu saklamıyordum belki ama evliliğin ilk zamanları hep güzel geçer derlerdi. Benim sıkıntım ondan sonrasındaydı.
İki insan birleştirdikleri hayatlarında bir farklılık olmadan nasıl olur da onca sene yaşarlardı ki? Hem çocuk neşeydi, bereketti. Kimseyi bundan mahrum etmek istemiyordum.
Düşüncelerin arasında boğulurken zil sesi çekti beni bu tufandan. Belim dikleşirken hep birlikte ayağı kalkmıştık.
