"Bir ihtirasın ateşiyle yanıyordum, kocaman bir dalga olup beni söndüren Haris'e dek."
İçime sağanak gibi yağmıştı aşkı. Hiç istememiştim onu da kendimle yakmayı ancak bakışları niyetimi tartarcasına ele geçirmişti beni. Engelleyememiştim gönül kuşu...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Nikanına yarım saat kalan ve hamburger yemeğen geline,gelin demiyoruz tabii."
Şeyda'nın dalga geçer gibi söylenmesine aldırmadan hamburgerimin son lokmasını da ağzıma tıktım.
Gelin odasının ortasındaki masaya çömelmiş yemeğimi yerken Haris hemen arkamda oturup gülerek atışmamızı izliyordu.
Annem nikah salonuna gelirken hiçbir şey yemediğim hakkında yakınmıştı. Haris de yolda arabayı durdurup hamburger almıştı benim için. Fark etmemiştim ama oldukça acıkmışım. Sabah heyecandan midem bir şey almamıştı.
Şeyda sona bıraktığım patateslereuzandığında sessiz kalmıştım ancak sonrasında kartonu elime alıp koltuğa geçtim. Gelinlikle oturup kalkmak oldukça zordu.
Haris oturduğum sırada belime yastık koyup duvağımaoturmamam için yardımcı olmuştu. Patates kartonunuortamıza doğru uzatıp onun da yemesi için ısrarcı olmuştum.Beni kırmamıştı. Şeyda arada odada geziniyor arada fotoğrafımızı çekip duruyordu.
Bakışlarım alttan Haris'e tutundu. Elindeki patatesi ağzına atarken kolunun birini belime dolamış,Şeyda'nın anlattığı bir şeyi dinliyordu.
Damat tıraşı ona oldukça yakışmıştı.Saçlarını da geriye doğru taramıştı ancak doğrusunu söyelemek gerekirse dağınık hali ona daha çok yakışıyordu.
Üzerinde siyah yelekli takımı jilet gibi üzerinde duruyordu. Beyaz gömleği ve çekim esnasında buketimden koparıp yakasına taktığım çiçek vardı.
