Bir gün aradan sonra selaammlaaarr❤️
Keyifle okuyun🦋
Anahtarı portmantonun askılığına astıktan sonra kaplumbağayla yarışır adımlarla salona ilerledim. Fiziken hiç yorulmadım belki ama zihnimde dönüp duranlar bitkinleştirdi beni.
Koltuğa oturup başımı arkaya yasladım.Şu iki senedir hiç olmadığım kadar aittim. Bir adamın koynunu,sağanak yağmurlardan korunmak için kuytu bellemiştim kendime. Kendi ellerimle yıktım orayı. Şimdi bu yağmurun altında,fırtınalı gecede, öylesine bir sokak köşesinde kıvrılmak haktı bana.
Öyle yoruldum ki... Babamı kaybettikten sonra hiç bir şey kazanamayacak gibi hissediyordum. Babamın ölümü,beni yamacın ucuna sürüklemiş;aşağı düşüp geriye adımlamak arasında bocalar olmuştum.
Gözlerimi aralayıp tavanla bakıştım. Sessizlik kulaklarımda çınlıyordu. Haris bu iki gündür yanımdaydı ama değildi. Kırmıştım,öyle bi' kırmıştım ki onu, beni değil kendini suçluyordu.
Bu bana bağırıp çağırmasından daha fazla canımı yakıyordu.
O akşam en doğrusu bu gibi gelmişti ancak onsuz, damarlarımda katran akacağını hesaba katmamıştım. Sadece olsun istedim. Doktorların umutsuz bakışları sarmasın etrafını,o hep mutlu olsun istedim.
Ne demişti bana o gece? Çok yorgunum, yorgunuz. Koynunada uyuyayım,izin ver?
Vermedim. Şimdi daha da yorgunuz. İlacımız birbirimizdeydi ama aynı yerden kırılmamak için bekliyorduk. Oturup konuşmak için zaman kolluyorduk.
O trip atmazdı, biliyorum. Her ne olursa olsun dizinin dibine otutturur beni,sakince konuşurduk. Şimdi kırıkları etrafa yayılmıştı,toplaması zordu.
Yanındaydım ama yakınında değildim.
Bedenimi zarzor koltuktan kaldırıp odaya gidene kadar başımı çözdüm. Feracemi çıkartıp dolaba asarken bakışlarım yatağa kaydı.
En azından geceleri kokusunu soluyordum. Gecelere kadar işiyle ilgilenirken yatağa geç geliyordu. Uykudayken tetikte oluyor oluşum yanıma gelmesini hissetmeme vesile oluyordu.
İç çekip dolaptan siyah taytımı ve siyah kalın askılı tişörtümü aldım. Onları üzerime geçirdikten sonra tüm gün toplu duran saçlarımı salık bıraktım. Dolabın içindeki çekmeceden çorabımı almak için eğildiğimde elim,askıdaki elbiselerin arkasındaki kutuya çarptı.
Elimi ateşe değmiş gibi kendime çektim. Kare kutu,dolabın karanlıklarında bana bakıyordu. Ağzı,gözü yoktu ama ona öyle anlamlar yüklemiştim ki şimdi hepsi tenimin üzerinde ateşlere kucak açıyordu.
DU LÄSER
İHTİRASIN YANIK TENİ (Tamamlandı)
Allmän skönlitteratur"Bir ihtirasın ateşiyle yanıyordum, kocaman bir dalga olup beni söndüren Haris'e dek." İçime sağanak gibi yağmıştı aşkı. Hiç istememiştim onu da kendimle yakmayı ancak bakışları niyetimi tartarcasına ele geçirmişti beni. Engelleyememiştim gönül kuşu...