"Bir ihtirasın ateşiyle yanıyordum, kocaman bir dalga olup beni söndüren Haris'e dek."
İçime sağanak gibi yağmıştı aşkı. Hiç istememiştim onu da kendimle yakmayı ancak bakışları niyetimi tartarcasına ele geçirmişti beni. Engelleyememiştim gönül kuşu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🔥🌊
28Ağustos
Hayat,altında hırçın dalgaların geçtiği bir ucunda kaderin,bir ucunda kendimin oturduğu tahterevalli misali...
Hangimiz ağır basarız ki?
Önemsiz.
Ben de kader de Allah'ın bir eseri.Bunu en iyi şu hasta yatağımda anladım.Hastanenin bir kokusu vardır.Ağır ve ilaçlı. Beyaz duvarlar ve önlükler herkesin aksine iyiyi çağırmıyor bana.Örtüler bile beyaz...Ve belki de yüzüme örtülecek olma ihtimaline karşı temiz,pak.
Hastanedeki çığlıklar yere büyük bir karadelik açıyormuş hissi veriyorlar. Bu karadeliğin üzerine duvarlar dökülüyordu birer birer.Ya da dökülen tek şey bendim,emin değilim.
Hastalık da sağlık da bizim için.Sağlığın önemi hastayken,gençliğin dönemi yaşlıyken değer kazanılır.Onlar olmasa,bu güzellikleri nasıl bilecektik? derdi annem.
Büyük bir özlem var kalbimde.Bir kişiye ait değil,sağlığıma ait.
Gerçi şu on sekiz yaşımın çok az bir kısmını özlüyorum demekti bu ama önemi yok.Sesimi duyacaklarını bilsem bağırmak isterdim.
Eğlenin derdim mesela.Hayatın o meşguliyeti alıkoymasın sizi.Ne var yani çok ödevin varsa?Başını kaldıramayacak kadar sorumluluğun binmişse üzerine ne olacak sanki? Asla tastik etmezdi annem bu dediğimi duysa ama ben söylemeden edemeyeceğim.
Bir kere olsun bıraksanız ya o yüklerinizi kenera?Merak etmeyin,bıraktığınız yerde bulacaksınızdır onları.Kimse kimsenin yükünü sırtlanacak kadar yardımsever değil. Sonra tekrar dönersiniz aynı hayata.
Yüzünüze vuran rüzgarı gülümseyerek karşılayın.Ya da yağmurdan kaçan,kaşı çatık insanlara karşı indirin şemsiyenizi.Hayata da böyle barikat kurmuyor muyuz zaten?
Bir kere olsun indirin o kalkanları.Delice bakışlar mı atacaklar size,kime ne? Bir daha ne siz göreceksiniz onları ne de onlar sizi. Ama bir daha o yağmur yağmaya bilir üzerinize.
Bırakın insanlar size garip garip baksınlar siz eğlenceniz ve anılarınızla kalın.
