Açıkçası, kocanız bu kadar uzun süre uzaktayken evde yapacak hiçbir şeyiniz olmadan oturmaktan bıktınız. bir bebek güzel olurdu ve chifuyu sana hayır demezdi. Sabahın erken saatlerinde değişiklik olsun diye eve geldiğinde hâlâ üniformalı. İhtiyacınız olduğunda ısrar ettiğiniz battaniye yığınına sarılınız ve dudaklarınız hafifçe aralanmış, sadece yumuşak teninizi hissetmek için buzlu eller tankınızın kumaşının altına girdiğinde karıştırıyorsunuz.
"Merhaba bebeğim," chifuyu sizi selamlıyor, gözleriniz çırpınırken açılıyor, bulanık görüşünüzü temizlemek için göz kırpıyorsunuz, tatlı dudaklarınıza yerleşen gülümseme sevimli. seni öpmek için boynunu uzatır ve sen de onu kollarını açarak kabul edersin, kendini aralarına yerleştirebilmesi için uyluklarını yayarsın. Chifuyu yüzünü boynunuza bastırırken, pantolonunu çözüp sizi becerebilmek için uyluklarının yarısına kadar ittiğinde parfümünün hafif kokusu gömleğinin yakasında kalıyor.
özensiz ve muhtaç, zarafetten yoksun ama mükemmel. elleriniz onun pazılarını kenetliyor ve başınız geriye doğru eğik, onu yakına çekerken bacaklarınız beline dolanıyor . “lütfen… lütfen— onu içime bebeğini bırakmanı istiyorum." sen sızlanıyorsun, amın kıymetini bile bile onu sağıyorsun, boşalması taşaklarından (evet taşak yazdım) aşağı damlayıp çarşafları lekeleyene kadar seni dolduruyor.
Baji
keisuke'nin annesi sana düşkün, oğlu için mükemmel olduğunu düşünüyor, bu yüzden düğünden sonra sorunun bu kadar çabuk gelmesine şaşmamalı. Bebekler hakkında soru sormadan önce dilini yeterince uzun süre tuttuğunu söyleyebilirsiniz. ikiniz çimenlerde oturup keisuke'nin bebek kuzenleriyle oynamasını izliyorsunuz, onlarla arası iyi ve kayınvalidenizin sözlerine kendinizi kaptırmadan edemiyorsunuz.
"Seni bu kadar muhtaç kılan ne?" diye sorar keisuke, sana gülümsediğinde dişleri dışarı çıkıyor, gözleri kapalı ve klitorisini ovarken yumuşak. bakışlarından çekiniyorsun, başını sallıyor ve onun yerine tırnaklarını omuzlarına gömüyorsun.
“hiçbir şey, kei…” biraz büküyorsunuz, dokunuşu ezici hale gelene kadar tek bir kayma ile penisini amınıza kaydırıyor. vücudunuz gevşer ve dolgunluk hissiyle geriye doğru düşersiniz. "sadece istiyorum... senin bebeklerini istiyorum." nefes nefese söylersin ve o sustuğunda kendini en kötüsüne hazırlarsın. çekip gitmesi, evi terk etmesi ve geç dönmesi için. ama keisuke'yi daha iyi tanıyor olmalısın, çünkü o sadece kıs kıs gülüyor ve yanağını dürtüyor.
"Seni bu kadar utandıran bu mu bebeğim? çünkü bebeklerimi istiyorsun?" diye mırıldanıyor, kalçaları öne doğru yuvarlanıyor ve omurganıza bir zevk sarsıntısı gönderiyor. "Tek yapman gereken sormaktı."
Ran
Ran bu aralar tedirgin olmaya başladı, davranışındaki ince değişikliklerden bunu anlayabilirsiniz. her zamankinden daha erken kalkıyor, tam on iki saatten az uyumaya dayanamayan biri için garip. işe gitmeden önce amaçsızca evin içinde dolaşıyor ve daha çok kıpırdanıyor. Koşmanın bağlılık için olmadığını biliyorsun, yerleşmek konusunda pek iyi değil - bu yüzden burada sınırların çok dışında. ortak evinizde. parmağındaki yüzük çok sıkıyor, boynuna dolanırken yakasını çekiyor. her şey daraltıyor.
Önemsiz bir koşun olsa da, onun çocuğuna sahipsen seni bırakmaz. Elbette, evde yalnız başına bebeğinin annesiyle aldatamayacak kadar suçlu hissedecekti. bu yüzden ne yapmanız gerektiğine siz karar verin. zaten prezervatif sevmiyor, ran, doğum kontrolünüzü almanıza güveniyor - en başından beri sorumsuz. Daha önce nasıl hamilelik korkuları yaşamadığını merak etmeye başlarsınız.
o senin amındayken, Ran zayıf, sarkık ve aptal. o seninle sikişirken beyni erir ve sen onun etrafını sıkarsın, onu yakınlaştırmak için kıçına çiviler çakar, daha derine inmesini sağlar, daha sert - senden hiçbir şeyden şüphelenmez. "Siktir..." diye homurdanıyor, gıcırdattığı dişlerini geçirip başını geriye atıyor ve onun adem elması bob'unu izliyorsunuz, ne yaptığına dair tek bir ipucu olmadan kendini amınıza boşaltırken boynundaki damarlar daha belirgin hale geliyor.
Rindou
Onun böyle olduğundan şüphelenmemiş olsanız da, rindou kendi tarzında sessiz ve tatlı, kendi tarzında sade. bu yüzden bebekler konusunda size ilk yaklaşan kişinin o olması şaşırtıcı değil. denemek için. karşı değilsin, bu ilişkinizin bir sonraki adımı olacak ve artı- o bundan çok hoşlanıyor gibi görünüyor.
zaman zaman, senin amın onun yapışkan cum ile doldurulur, seni doldurur ve seni tam bırakırken horozunun ucundan sızar. damlama şekli yarıkını indirdi, güzel amını inci gibi salıverdi, ama rindou onu kalın parmaklarıyla geri itmek için hızlı - sanki amına yapışmasını bekliyormuş gibi. "Benim için bir tur daha atar mısın bebeğim?" Rindou sana bakıyor, saçları enseye yakın kıvrılmış, ne kadar terlediğiyle birlikte bazıları omuzlarına keçeleşmiş.
mahvolmuş olsan da başını sallıyorsun, şişmiş dudaklar, yaşlanmış ve rimel lekeli yanakların. "Bir kez daha, Rin," diye tısladın ona, çok daha fazlasının üstesinden gelip gelemeyeceğinden emin değildin.
"Hadi, ben seni hamile bırakana kadar seni becereceğim." diyor, ama biliyorsun ki bundan biraz fazla zevk alıyor .
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Aceleye çevirdim çeviride anlamsız cümleler var kb,oy verin siz yinede
